Hasan Erkek’in beşinci şiir kitabı Lal Destan Kırmızı Yayınları tarafından yayımlandı. Geniş oylumlu bir kitap olan Lal Destan’ın kapağında ise, Emin Güler’in bir resmi yer aldı. Lal Destan, şiir başlıklarından da anlaşılabileceği gibi, otobiyografi, öykü, roman, destan, fars, taşlama, anı, yazıt gibi türlerle, resim, müzik, sinema gibi sanat biçimlerini kendine dayanak yapan şiirlerden oluşmaktadır. Şair yalnız her şiirine özgün bir yapı oluşturmakla kalmayıp kitabına da sağlam bir yapı kurmuştur.
Prof. Dr. Medine Sivri yapıtı şöyle betimlemektedir: “Lal Destan adının tersine susmayan, iç çığlığını yüksek sesle duyuran, duygusal şiddetin uzun vadeli etkisini sadece al, kırmızı, kızıl renklerin simgesel düzeyine indirgeyen, zıtlıklarla ve gelgitlerle masal tadında okura sunulmuş çok katmanlı, derin ve çok yoğun duygulanımlar barındıran, içine bütün bir ömrün aşamalarının sığdırıldığı, bir söz simyası adeta. … Yüreğinizin pasını da silecek bu dizelerde şimdiki zamanın hikâyesinde dile düşen Doğu ile Batı mekânlarının harmanı ve metinler arası göndermeler şiirleri her açıdan zenginleştirmekte. Şair, sanatın tüm katmanlarından beslenmek isteyen okuru bu kitapta müthiş bir keşfe davet etmekte.”
Şair, yazar ve eleştirmen Mahmut Temizyürek ise, Hasan Erkek’in şiirinin başka boyutlarını şöyle irdelemektedir: “Hasan Erkek, sözcükleri çatmayı öğrendiği o ilk saatin duygusuna sadık şairlerdendir. Dilde şiiri bulduğunda yaşama şiirle tutunanlardan. Yalın ya da bulanık bir yanıt bulduğunda şiirinin akışı senfonikleşir; hüzünlü bir umutla dünyayı dolaşan bir tür göçebe yaşamıdır onunki. Çocukluğun oyun hazzıyla, sözcüklerin animist ruhuyla, kalbin tazecik ritmiyle devinir yolu. Şair benliğine yakıştırdığı zarif seste o vardır; yüreğin titrediği anda ilk dizeye kavuşmuş, şiirin tarihsel yoluna kendi zamanının diliyle katılmış, yazdıkça vadisine im koymuş, arayışını kesintisiz sürdürmüş, bu her şeyi sahne-dünyada o ilk hazza sadakatle bağlı kalmış; şiirinde bu apaçıktır.”