Tükendi
Gelince Haber VerAnı avcısı macera peşinde!
Rodari Ödüllü yazar Miyase Sertbarut, Kurbağalara Fısıldayan Çocuk ile zamanı bile şaşırtmayı başaran bir anı avcısının gündüz düşlerine uzanıyor.
Dünyanın yalnızca insanlar için değil kurbağalar, saatler ve hatta saksıda filizlenmeyi bekleyen birkaç tohum için de dönmekte olduğunu hatırlatan kitap, evrende yalnız olmadığımızı bir kez daha duyumsatıyor bizlere.
Çevremizde binbir türlü olay yaşanırken dayanışmanın hayatımızı güzelleştireceğine vurgu yapan bu sıcacık roman, çilek reçeli kokuları eşliğinde neşeli bir maceraya açılıyor.
Yaz tatili ödevi için anılarını yazması gereken Eren, kısa süre sonra kendini anılar denizinde yüzerken bulur. Kaleme sarıldıkça hooop babaannesinin köyüne, oradan da bir masalın içine zıplar. Kâh korkunç bir devi yener, kâh bulutları delen dallı budaklı bir fasulye ağacına tırmanır. Dünyanın en acayip saatini görmek uğruna bir odadan ötekine koştururken içindeki meraklı canavara söz geçirmeye çalışır. Tam o sırada kulağına gelen vrrrak vrrrak sesleriyle çukura düşen çaresiz bir kurbağayı kurtarmak için bir plan yapmaya karar verir. En sonundaysa, “Meğer yazmak da tatile çıkmak gibi bir şeymiş,” düşüncesiyle kalakalır. Üstelik anılarını avlarken ne zıpkın kullanmıştır ne olta!
Eğlenceli hikâyesinin arka planında “Hayatı anlamlı kılan anılar değil de nedir?” sorusu üzerine düşündüren kitap, küçük “an”ların zamanla nasıl büyük ``anılara`` dönüştüğünü gösteriyor.
Gül Sarı`nın ele avuca sığmaz çizimleriyle iyice şenlenen Kurbağalara Fısıldayan Çocuk, içimizdeki sese kulak vermeye çağıran, iyileştirici bir roman.