Tükendi
Gelince Haber Ver
Kitabın Hazırlanma Metodu
Önce tam metin halinde Kur’an ayetinin arapça metnini altında da toplu manasını verdik. Daha sonra o ayetin kelimelerini kendi altında incelemek üzere teker teker ele aldık. Böylece şu aşamaları içeren bir tahlil gerçekleştirmeye çalıştık:
a) *Kelime Manası ve Dilbilgisi Tahlili (İ’rab)* açısından her kelimenin altında önce Türkçe karşılığını onun altında da gramerde neye karşılık geldiğini yazdık. Böylece ayet metinlerinin Arapçalarının ve Türkçe karşılıklarının, kelimelerin anlamlarının ve gramatik yapılarının topluca göz önünde olmasını sağlamaya çalıştık.
Hem Arapça’yı yeni öğrenenler, hem de Arapçayı bilmelerine rağmen bazı gramer kaidelerini unutmuş bulunanlar için çalışmamızın bu ilk cildinin baş tarafına *Adım Adım Kur’an Dili* adlı eserimizden hazırladığımız bir gramer özeti ekledik. Bu bölümdeki özet bilgiler Kur’an çalışması süresince gerekli olabilecek bilgilerden oluşmaktadır. Bize göre, i’rab olmaksızın, yani dilbilgisi tahlilleri yapılmaksızın ayetler yeterince anlaşılamamaktadır. Bunun için kelimelerin i’rabdaki yeri üzerinde durulmuştur.[1] Kelimelerin gramer ayrıntıları ile ilgilenmeyenlerin ise yalnızca manasını vurgulayan kısma bakmaları yeterlidir. 40-50 kadar ayetin incelenmesinden sonra, bir bilmece çözer gibi giderek ayetlerin çözüldüğü görülecek ve Kur’an artık anlaşılır olmaya başlayacaktır.
Ayetlere anlam verirken pek çok meali taradık ve bizce ayetin anlamına en yakın olanı kendimiz vermeye çalıştık. Bu eseri eğitim amaçlı hazırladığımız için kelimelerin anlamlarının karşılığının görülmesi bakımından mecburen ayetin birebir kelime çevirisini vermek durumunda kaldık. Kelimenin Türkçe’deki anlamını vermede sıkıntıya düştüğümüz durumlarda parantez açarak açıklama yoluna gittik. Dolayısıyla ayetin tercümesini değil, bir anlamda açıklamasını vermiş olduk.
c) *Sözlük* diye açtığımız başlıklar altında fiillerin mazi, muzari ve masdarını, isimlerin de tekil ve çoğulunu verdik[2]. Sözlük kısmında verilen kısaltmalardan; (?) harfi cemi (çoğul) manasındadır. İsmin önce tekili yani müfredi verilmiş, yanında ise (?) denilerek cemisi, yani çoğulu gösterilmiştir. (?) kısaltması da sözlüklerde görüldüğü gibi müennes (dişil) ifadesinin rumuzudur. Önce ismin müzekker (eril) hali sonra müennes halinin belirtilmek istendiği durumlarda bu yola gittik.
d) *Açıklama* başlığı altında ise sıra; kelime ve gramer tahlilini öğrenen okurlarımızın çalıştığı ayetten alması gereken mesajlara gelmiştir. Çünkü kelime ve dilbilgisi tahlilinden amaç zaten Allah’ın mesajını daha iyi anlamak değil midir? Ayetlerin açıklaması bağlamında kullandığımız kaynaklar ise genellikle eski eserler yerine son dönemlerde kaleme alınan çalışmalardan seçilmiştir. Böyle yapma nedenimiz, Kur’an’ın güncel tefsirlerinin bize göre daha anlaşılır bir dille yazılması ve çoğunlukla yeni bilimsel gelişmeleri de içeriyor bulunmasıdır. Kaynak kullanımında eserin ilk geçtiği yerde tam künye verilmiş, daha sonraları ise şahsın adını verip ‘adı geçen eseri’ manasında a.g.e. rumuzu kullanılmıştır. İlgili ayete bakmak açıklamanın hangi sayfada geçtiğinin görülmesi için yeterli olacağından, müfessirlerin eserlerinden yaptığımız alıntılarda sayfa numarası vermedik. Müfessirlerin kullandıkları dipnotları aynen muhafaza ettik. Bu eserde tefsirlere yer verirken karşılaştırmalı (mukâren) bir metod takip ettik. Bu nedenle, müfessirlerin bir ayetle ilgili açıklamalarını kaydederken ancak çok önemli bulduğumuz kısımları not edebildik. *…* bu şekilde gösterdiğimiz noktalar ana fikir ve cümleyi yazdıktan sonra başka görüşlere de yer verdiğimiz için uzatmamak amacıyla yazarların cümlelerinden bazılarını atladığımızı ortaya koymaktadır. Yazarların görüşlerine yer verirken tırnak (**) işaretleri kullandık. Dipnotlarda ilgili açıklamanın sahibini kaydettik. Bu şekilde değişik yorumları not ederek okuyucuya bir ayet bağlamında yapılan çeşitli açıklamalardan bir demet sunmak istedik. Ayetlerin iniş sebeplerini zikrederken, bu konuda güvenilir rivayetleri tercih ettik. Zayıf hadisleri ve kaynağı belli olmayan haberleri kullanmamaya gayret ettik.
Bu eserin okunması/çalışılması sırasında göz önünde tutulması gereken bazı hususlar:
Yıllardır yaptığımız derslerin ışığında, bu eserden daha fazla istifade edilebilmesi bakımından bazı önerilerimiz olacaktır. Bunun için öncelikle uygun kalınlık ve ölçüde bir defter almalıyız.
1. Ayetin arapçasına ve mealine topluca bir göz attıktan sonra,
2. Kelimelerin altına tek tek anlamlarını, gramer ifadesini ve toplu meali yazacak şekilde boşluk bırakarak, defterimize aynen ayetin Arapça orjinalini yazmalıyız.
3. *Sözlük* başlığı altında her geçen kelimenin hem Arapça aslını ve hem de Türkçe karşılığını en az bir kere asıl deftere, (pekiştirmeyi arzu edenler üç defa da alıştırma defterine) yazmalıyız. Böylece, daha sonra da geçecek kelimelerin Arapça asılları ve Türkçe karşılıklarını bilecek hale geleceğiz.
4. Kelimeleri iyice öğrendikten sonra, ayete bu kelimeler yardımıyla bir anlam vermeye çalışmalıyız. Daha sonra tahminlerimizle kitaptaki doğru bilgiyi karşılaştırmalıyız.
5. Bütün bunların arkasından çalışma defterimizde Arapça aslını kaydettiğimiz ayet metninin altındaki boşluğun ilk satırına ayetin anlamını, ikinci boşluğa da, herbir kelimenin altına gelecek şekilde, mübtedâ, haber, fail, mef’ul gibi gramerdeki karşılığını kitaptaki gibi aynen kaydetmeliyiz.
6. Son olarak defterimize kitapta olduğu gibi *AÇIKLAMA* başlığı yazarak bu kısımda yer alan bilgileri bir ya da iki kere okuduktan sonra, ayetlerde verilmek istenen mesajları tek cümlelik maddeler halinde (1., 2., 3. ..şeklinde) yazmak yararlı olacaktır.
Bu şekilde yaptığımız çalışmayı bütün ayetler için tekrar etmeliyiz. Göreceksiniz, sevabının yanı sıra çok kısa zamanda Kur’an sizin için artık Arapça aslından anlaşılır bir kitap haline gelmeye başlayacaktır. Bu anlamda Allah yar ve yardımcınız olsun…
Neden *yazmak*? Diye sorulacak olursa Alak suresinin 4. ayetinde geçen *Kalemle öğretti* cümlesini hatırlatırız. Keza cevap olarak Hz. Peygamberin (a.s.) *sağ elinden yardım iste*, yani yaz tavsiyesinin iyi anlaşılması gerektiğini söyleriz.
Yazmaya devam etmekle çok geçmeden kelimelerin Arapça asılları ve Türkçe karşılıklarını bilecek hale geldiğimizi göreceğiz. Böylece yazdığımız ve aşina olup ezberlediğimiz kelimeler Kur’an’ın neresinde karşımıza çıkarsa çıksın hiç zorlanmadan anlam vermeye başlayacağız.
Burada şunu da söylemeliyim. Meşguliyeti fazla olan kimseler açıklama kısmında yer alan bilgileri ana cümlelerin altını çizerek çalışabilirler. Bu şekilde daha sonra ayetleri tekrar çalışmak istediklerinde yalnızca altı çizili yerlere bakmaları onların ana konuyu hatırlamaları bakımından yardımcı olur.
Daha iyi bilenler veya bir öğretmen etrafında oluşacak çalışma grupları içinde karşılıklı sorarak kelime ve irab (dilbilgisi tahlili) çalışması yapmanın faydalı olduğunu düşünüyoruz. Bu arada grup üyeleri, bizim kitabın hacminin artmaması bakımından, eserimizde yer veremediğimiz diğer tefsirlerden de yararlanarak, hazırlanabilirler ve böylece ayetleri müzakere edebilirler. Bu çalışmalar ışığında okuyucular her geçen gün Kur’an’a vukufiyet yolundaki çalışmalarında aldıkları mesafeyi görmenin zevkini ve neşesini yaşayacaklardır. Haftada bir ya da iki gün toplanmayla hazırladığımız her bir kitabımız altı ay kadar bir sürede bitirilebilir. Bu süreyi kısaltmak ise okuyucularımızın kendi çabalarına bağlıdır.
Yaklaşık olarak 10 cilt civarında planladığımız ve önemli bir bölümü şu anda bilgisayarımıza kayıtlı bulunan bu külliyatın diğer ciltleri yakında Allah’ın inayeti ve sizlerin dualarıyla inşaallah sırayla yayınlanacaktır.
Sözlerime son verirken senelerce haftanın üç günü birlikte sözlük ile Kur’an çalışması yaptığımız değerli arkadaşım Ender Kızılkaya’ya canı gönülden teşekkürler… Sözlük kısmında yer alan kelimeleri, gramer özeti ve i’rab kısmını bilgisayara aktarmada yardımı geçen sevgili kardeşim Arzu Atalay’a, Şerife Kurtul Eti ve Sevde Çopur’a, Aliye Özuludağ’a da gönül dolusu sevgiler.. Rabbim onları Cennet hatunu kılsın ve yüreklerindeki Allah sevgisi her geçen gün artsın..
Beni bu çalışma için teşvik eden, bu konuda manevi desteklerini esirgemeyen arkadaşlarım ve öğrencilerime de teşekkür etmeliyim. Allah bu eserin ortaya çıkması konusunda emeği, sabrı, desteği geçen herkesten razı olsun…