Tükendi
Gelince Haber VerRabbani ölçüler bellidir, Rabbimiz biz insanları hiçbir konuda ölçüsüz, yol-yordamsız bırakmamıştır. İnsanların nasıl yürüyecekleri konusunda bile temel ölçüler vahiyle bildirilmiştir. Mesele insanların bu Rabbani ölçüleri unutmaması, ihmal etmemesi, kulak ardı etmemesidir. Ölçülere-ilkelere sadakattir.
İşte Kur’an kıssaları bize, her alanda olduğu gibi İslami mücâdele alanında da Rabbani ölçülere sadakatin önemini hatırlatmakta, Rasullerin güzel örnekliklerinden, yaşadığımız çağa dersler çıkarmamızı öngören metinler olarak güncellik ve tazeliklerini korumaktadırlar.
Kitab-ı Kerim’de Rabbimizin gerek doğrudan mesajlarla, gerekse kıssalar gibi yaşanmış örneklikler üzerinden bizlere istikamet hatırlatması yaptığını görmekteyiz. Nitekim her konuda olduğu gibi istikamet konusunda da bizim için en güzel örnekliği temsil eden Rasulullah (a.s.)’ın da söz konusu hatırlatmalara muhatap olduğunu görmekteyiz.
Bu itibarla hiç kimse kendisini, hakkı ve sabrı tavsiye/hatırlatma karşısında müstağni görme hakkına sahip değildir. Her birimiz, bugünkü hâlimiz ne olursa olsun Rabbani ölçüleri her zaman hatırlamaya ve hatırlatmaya ihtiyacımız vardır. Bunun içindir ki Kur’an’la irtibatımızın sürekli ve dinamik olması gerekmektedir.
Aksi halde, İslam’ı doğru anladığımız, istikamet üzere bulunduğumuz düşüncesiyle, kendimizi Kur’ani ölçüleri hatırlamaktan müstağni görme yanlışına düşüp Kur’an’la dinamik bağımızı, irtibatımızı kopardığımızda, hayati bir yanlışın içerisine düşmüş oluruz.
Rabbimizin, Allah Rasulü (a.s.) ve beraberindeki ilk neslin nice zorluklarla yürüttüğü İslami dâvet ve mücâdele sürecinde hep gündemlerine taşıdığı önceki Rasullerin (a.s.) kıssalarını bizler de bugünkü dâvet ve mücâdele sürecimizde sürekli hatırlamalı, gerekli dersleri ve ölçüleri edinmeyi bilmeliyiz.
Yine unutmamamız gerekir ki, Allah Rasulü ve ilk neslin örnekliği de, her adımda takip etmemiz gereken Rabbani ölçülerin müşahhaslaşmış halini teşkil etmektedir.