Tükendi
Gelince Haber Ver“Bu roman Meşrutiyetten evvelki zamanın romanıdır. “Şimdi böyle bir eseri yazmanın ne lüzumu var; o vakit çıkan bu kadar roman yok mu?” denilecek. Öyle değil. O vaktin romanları devrin bin bir kaydı altında yazılmış, sansür tarafından kırpıla kırpıla yarısını gaip etmiş yazılardı. Zülfiyare rüzgârı bile dokunacak, dokunmak ihtimali olacak şeyleri yazmak kimin haddi idi? Biz, boş ve müsait bulduğumuz bu vadide sere serpe dolaşacağız, bildiğimiz gibi kalem oynatacağız. O zaman yazılamayanları yazacağız. Romanın mevzuu hayattan aynen alınmamıştır. Daha doğru tabiriyle, vaka baştan aşağı silsile halinde olmuş bir vaka değildir. Ağızdan ağza yayılmış, işitilmiş, anlatanlar taralından şahit olunmuş ayrı ayrı vakaları birbirine karıştırdım, toplu hale getirdim. Şahıslardaki karakterler, itiyatlar, iptilâlar, noktası noktasına, tabiattan kopya edilmiştir. Bunların sahipleri vardır; bilenler tanıyacaklardır. Romanda izam edilmiş, mübalağalı gibi gösterilmiş hareketler bile aynen hakikatten alınmıştır.”
Sermet Muhtar Alus
Kıvırcık Paşa romanının Akşam gazetesinde tefrika edileceğine dair ilk işaret 4 Ekim 1931 tarihinde gazetenin birinci sayfasının sol alt köşesinde, üzerinde sadece Kıvırcık Paşa yazan bir çizimle verilmiştir. Sonraki nüshalarda romanın Sermet Muhtar tarafından kaleme alındığı “İstanbul’un eski hayatına ait bir roman” ifadesiyle duyurulur. Buna “Gayet meraklı ve eğlenceli millî roman” vurgusu da ilave edilir. 101 sayılık tefrika 11 Ekim 1931’de başlar ve 20 Ocak 1932’de sona erer. Yaklaşık bir buçuk yıl sonra da Akşam Kitaphanesi tefrikayı kitaplaştırır. Gözden geçirilmiş, notlandırılmış elinizdeki baskı için söz konusu kitap esas alınmıştır. Hem tefrikada hem de kitapta yer alan çizimler Sermet Muhtar’a aittir. Kıvırcık Paşa, vaktizamanında popüler bir halk romanı vasfıyla okur karşısına çıkarılsa da bu eser, bir dönemi insanları, hadiseleri ve tabiatıyla aktaran bir kültür romanıdır. Eski kültür içerisinde yetişmiş, sahip olduğu medrese ve bürokrasi dilini, gündelik dilin içerisine taşırken mizaha malzeme olan karakterlerin çatışması Kıvırcık Paşa’nın yüklendiği mesajlardan biridir.