Tükendi
Gelince Haber VerYazar tarafından “Kitap Mühendisi” adı verilen bu kitapta her şey ilk tayin yerine gitmekte olan Hasan isimli genç ve idealist bir edebiyat öğretmeninin bir sahafı tanımasıyla başlıyor. Düşünceleri ve davranışları alışılmışın dışında olan Kitap Mühendisi Yusuf Özalp’ten etkilenen Hasan; hiç tanımadığı fakat tanımak için gerekli mücadeleyi verdiği sahafı tam manasıyla tanımaya başladığında kitap şekil değiştirip farklı bir ahenk ve zarafetle okura yansıyor. Çünkü yazarın akıcı bir dille, üslubundaki inceliklere de gerekli özeni göstererek kaleme aldığı bu kitap hem geçmişe hem de günümüze ışık tutuyor. Hiçbir kadın tarafından satın alınamayan bir aşkı hayatı boyunca kalbinde taşıyan bir kitapçının anlatıldığı bu romanda; hayatının yalnızca bir parçasını üçüncü bölümde okuyacağımız “Kitap Mühendisi”, son bölüme gelindiğinde yaşama sevincinin yerini ıstırap aldığı gibi, acı çekmenin mizahi yönünü geliştirdiğini de fark ediyoruz. Aynı zamanda yazar, doğrular ve yanlışları farklı grupta sentezleyip okura iyi ile kötünün veya iyi olmak ile kötü olmak arasındaki farkın reel yönünü sade bir dille anlatıyor. Bunu anlayabilmek içinse dikkatli bir okur olmak ve kelimelere gerekli özeni göstermek gerekiyor. Kitabın ilk cümlesinde söylenildiği gibi: “Bu eser insanlık adına kaleme alınmıştır.”