Tükendi
Gelince Haber VerHava kapalıydı, yerler dün yağan karın izlerini taşımakta, Ayasofya`nın Sultan Ahmet Camisinin üstündeki karlar mevsimi yaşatmaktaydı. Birden hafifçe yer sarsılmaya başladı. Pargalının taş duvarları arasında gerili kalın zincirler üzerlerindeki şamdanlarla birlikte sallandılar. Leman ve Selçuk göz göze geldi. ``Başlıyor`` dedi Leman. 3,2 ile sallanmıştı hafifçe İstanbul. Dışarı çıktılar ve Sultanahmet meydanındaki dikili taşın hemen üzerinden görünen güneşin etkisiyle büyülenmiş gibi kalakaldılar.``H.A.A.R.P. gerçekten iyi çalışıyor doğrusu`` dedi Selçuk. Ayasofya`nın üzerindeki bulutlar gitmiş sadece Ayasofya`yı aydınlatan bir güneş gelmişti. Ayasofya`nın üzerindeki karlar hızla erimekteydi. Yaşananlar etraftakileri adeta büyülemişti. Araçlar durmuş, tramvaylar, otobüsler boşalmış, kafeler, restoranlar müşterilerini bu inanılmaz görüntüye teslim etmişlerdi. Güneş yavaş yavaş uzaklaşmaya başlarken bu kez Ayasofya`nın tepesine bir mavi ışık çökmüştü. Serge Monast`ı anımsadı bir kez daha Leman. Bluebeam planını düşündü Amerika`nın. Tam karşısında duruyordu. Yutkundu ve Hz İsa`nın gökyüzünde beliren görüntüsünün Ayasofya`ya nasıl hakim olduğunu izledi..