Tükendi
Gelince Haber VerMahmut yüzüğün parıldayan taşına baktı ve çok beğendiğini göstererek: *Ne kadar zevkliymişsin anne. Bunu ne zaman satın aldın?*
Annesi başını öne eğdi ve cevap verdi: *Yirmi yıl önce*
*Yirmi yıl önce mi?*
*Evet, sen dünyaya geldiğinde... Babanın arkadaşlarından biri Kerbela’dan getirmiş.*
Kerbela ismi geçince, Mahmut başını kıbleye doğru çevirdi ve şöyle dedi: *Esselamu Aleyke ya Eba Abdillah*
Ve devam etti: *Senin için çok değerli olmalı...*
Annesi şöyle dedi: *Evet senin kadar.*
*Neden şimdiye kadar sakladın?*
Annesi cevap vermedi. Gözünü akiğe dikerek titrek bir sesle şöyle dedi: *Her zaman bu yüzüğün sırrını düşünüyordum ve o rüyanın.*
*Rüyanın sırrı da ne? Çok gizemli konuşuyorsun anne.*
Anne bir an kendine geldi. Bu sözlerin dilinden neden döküldüğünü bilmiyordu. Gördüğü rüyadan kimseye bahsetmemesi gerektiğini hissetti. Kaşları düştü ve soğukkanlı görünmeye çalışarak: *Bu yüzüğü şimdiye kadar sana neden göstermediğim belli; çünkü yirmi yıl önce ellerin çok daha küçüktü.*