Tükendi
Gelince Haber VerKur`an, tilâveti ibadet olan ilâhî bir kelamdır. Kıraatler, Kur’ân tilâvetini kolaylaştırarak, muhtelif kabileler arasında açılım sağlamak gayesiyle, genişlik ve rahmet olarak bilinen yedi harf ruhsatına bağlı olarak zuhûr etmiştir. Kur’ân tilavetini edâ ederken dili hatadan korumak kıraatin faydaları arasında sayılmakla birlikte kıraat farklılıkları, âyetlerin çeşitli anlam düzeylerinin açığa çıkması gibi çok önemli bir faydayı da ortaya koymuştur. Bilim İnsanları ilimleri geliştirerek ortaya yeni bilgiler koyabilmek için daha etkin bir şekilde çalışırlar, bunun yanında mevcutları zenginleştirme ve tekâmül ettirme yoluna da giderler. Her dönemde bu görevi üstlenen insanlar var olmuştur. Bunlardan biri de Ebü’l-Alâ Hasen b. Ahmed b. Hasen el-Attâr el-Hemedânî’dir. (ö.569/1173) Hemedânî eserlerini İslâmın en temel kaynağı olan Kur’ân ve Sünneti esas alarak telif etmiştir. Kıraatle ilgili tüm râvîleri isnad zinciriyle birlikte zikrederek ele almıştır. İbnü’l-Cezerî’den üç yüzyıl önce kıraat-ıseb’a’yı, kıraat-i aşere’ye çıkaranlardan biri de odur. İbnü’l-Cezerî, (ö.833/1429) en-Neşr adlıeserinin “Kurrâ ve tarîkleri” bölümünde yer alan 10 Kurrâ ve 51 tarîkini te’lîf ederken Hemedânî’nin Ğâyetü’l-İhtisâr’ını referans almış ve eserlerinin sahîh ve senedinin de âlî olduğunu teyit etmiştir. O, Ğâyetü’l-İhtisâr’ın birinci cildinde kıraat imamlarının hayatı ve aralarındaki usûl farklılıklarını, ikinci cildinde de tercih ettiği kıraat vecihlerini ele almıştır.