Tükendi
Gelince Haber VerTek yoldaşı seslerdi. Onlar da bazen çığlık çığlığaydı…
Karanlık vardı. Gidişlerin, terk edilişlerin, umutsuz anların ve çaresizliğin karanlığı değil... Saf karanlık!
Bir çocuk vardı karanlıkta. Işık arardı. Umut dolu hayallerini resmederdi karanlığa. Görmediği aynaların üzerinde beliren silik siluetlerden korkuyordu geceleri.
Kimliği Kirletilmişler Mabedi’nin cam kenarı mumları erimeden, her gün göremediklerini kurban ediyordu ateşe. Her bir hayalde, yalnızlık ateşinde yanan yüreği, donuk karanlığa resmediliyordu sakince.
Yalnızlığı, yağmurlu bir gecede zihnine ölüm düşmüş genç bir kıza yoldaş oldu. Rastgele çevrilen bir telefon numarası, iki ruhu bir araya getirmişti. Adı Kader olan yazarın yazdığı hikâyenin yalnızca bir sahnesini oynamak üzere konuştular. Geçmişin düğümleri onlar daha anlamadan bağlanmış, ipin ucu bir yere atılmıştı.
Ve geçmiş, bazen geçmez, saklanırdı.
Çocuk yağmurda ıslanmayı severdi, kız ise yağmuru izlemeyi...
Yağmur güzeldi. Ama yağmurdan bir adam, rüzgâr eserse fırtına çıkmasına sebep olabilirdi.