Tükendi
Gelince Haber Ver1990 yılı başlarından itibaren Fethullah Gülen ve Cemaati ilgi alanımıza girmişti. Tecrübeli birkaç göz tehlikeyi sezmiş, kamuoyunu uyarmaya çalışıyordu. Gülen’in bütün kitaplarını okuyup, ulaşmak istediği hedefi, örgütlenme modelini ve şifreli dilini çözmeyi başarmıştık.
Fethullah Gülen ve Cemaati hakkında şu tespitleri yapmıştık:
*Ekonomik ve siyasi gücü tekelinde toplamayı ve tek başına iktidar olmayı hedefliyor.
*Yargı, Ordu ve Emniyet saflarında örgütleniyor, kilit mevkileri ele geçirmeyi planlıyor.
*Dini-imanı, kutsal değerleri kullanarak bir menfaat tarikatı, bir çıkar şebekesi örgütlüyor.
*ABD’ye sırtını verip küresel bir aktör, küresel bir lobi olmayı hedefliyor.
**Altın Nesil* veya *Işık Süvarileri* adını verdiği bir müritler ordusu yetiştiriyor.
*Kendi deyimiyle, erken atılan her adım sonlarını getireceği için de bu faaliyetlerini sabırla ve gizli örgütlenmeyle gerçekleştiriyor.
Bazı İslamcı çevrelerle liberal aydınlar dahil pek çok kişi tespitlerimize karşı çıktılar:
*Hocaefendi’yi yanlış tanıtıyorsunuz. O hoşgörü timsalidir, diyalog yanlısıdır, barışçıldır, kendi halinde dini bütün, muhterem bir zattır…* mealinde sözler söylediler.
Hakkımızda hakarete varan yazılar yazıldı, davalar açıldı, kitabımız toplatıldı.
Şimdi 2016 yılındayız:
*O gün Fethullah Gülen ve Cemaati’ni savunanlar bugün yerden yere vuruyorlar.
*Paralel Örgüt, Fethullahçı Terör Örgütü *FETÖ/PDY* davaları açılıyor.
*Finans kaynakları kurutulmaya çalışılıyor; *Himmet* operasyonları yapılıyor.
*Şirketlere, finans kurumlarına, medya kuruluşlarına el konuluyor.
*Emniyet, yargı, bürokrasi ve ordu içindeki elemanları tasfiye edilmeye çalışılıyor.
*AKP iktidarının ortağı oldukları, birlikte çalıştıkları dönemde işlenen tüm suçlar yolsuzluk, yağma, Ergenekon, Balyoz, 3 Temmuz Şike davası- cemaatin üzerine atılıyor.
Bizce, AKP-Cemaat mücadelesi henüz bitmedi. İki cenah da eteklerindeki taşları dökmemiş görünüyor. Seyredip görelim: Belki de kavga yeni başlıyor.