Tükendi
Gelince Haber VerBaşkalarıyla ilişkimizde, zaman zaman mola alabilir, araya mesafe koyabilir, hatta
gerekirse karşımızdakinden tamamen vazgeçebiliriz. Oysa kendimizle ilişkimizde
bunların hiçbiri mümkün değildir. Benliğimizle günün 24 saati, yılın 365 günü
beraber yaşamak zorundayızdır, son nefesimize kadar. İyi de olsa kötü de olsa,
bize aittir. O halde bu zorunlu ilişkiyi dostluğa dönüştürmek, daha huzurlu, daha
mutlu, daha doygun bir hayat sürmenin anahtarı olarak görülebilir.
Kendiyle dost olmak, kendini sevmek mi demektir? İkisi arasında bilinçli bir
tercih yapılabilir mi? Kendiyle dost olan kişinin başkalarıyla ilişkileri bundan
nasıl etkilenir? Kendine bedenen ve ruhen özen göstermek, kişinin kendisiyle
ilişkisinde neden hayati bir rol oynar? Sınırlarını, gücünü ve imkânlarını
bilmenin kişiye katkısı nedir? Hayat amacını keşfetmenin, kişisel değerlerini ve
alışkanlıklarını tanımlamanın, yara ve travmalarıyla yüzleşmenin kendiyle dost
olmakla nasıl bir bağı vardır? Kendi hikâyesini yazmak ne demektir? Hayatın
bereketine açık olmak nasıl mümkündür?
Kitapları dünyanın farklı ülkelerinde geniş okur kitleleriyle buluşan felsefeci ve
araştırmacı Wilhelm Schmid Kendiyle Dost Olmak’ta, “Kendini sev” sloganıyla
gitgide daha fazla sarmalandığımız günümüzde, kendimizle sağlıklı ve dostane
bir ilişki kurmanın önemine vurgu yapıyor. İnsanın, kendine dönük abartılı bir
sevginin tehlikelerine kapılmadan, sükûnetle kendisiyle meşgul olmasının, hayat
yolunu çizmede nasıl değerli bir kaynak olabileceğini gösteriyor.