Tükendi
Gelince Haber Ver“Öl İkrar Verme, Öl İkrarından Dönme”
Yazarlar tarihin gerçek tanıklarıdır, tarih yapmazlar elbette; onlar tarihin iz düşümüdür daha çok. İnsana dair ne varsa onun izlerini sürer, olaylar ve gelişmelere alabildiğine geniş bir perspektiften bakarak not düşer; tanıklık ederler tarihe. Her halk kendi kaderini tayin eder, yazarlar ise onların tarihlerini kâğıda döker.
Yazar Dr. Ahmet Çevik`in kaleme aldığı Kavaklar Yıkılırken adlı çalışma; insan, zaman ve mekân bütünselliğinde, bu coğrafyanın kadim topluluğu olan Tahtacı Alevilerinin yaşam değerlerine, konaklarına, yurtlarına ve Yörük çadırlarına konuk ediyor bizleri.
Ulu pirler divanı der ki:
Yol cümleden uludur. Gönül kalsın, yol kalmasın. Yol yaşamdır; var olmak, yaşamak, sevmek ve sevilmektir. Varoluşun nedenlerini düşünmek; bilmeyene, sır olana cevap olmaktır.
Kavaklar Yıkılırken; Tahtacı Alevilerinin yaşamlarını, günlük hayatlarını, geleneksel davranışlarını, inanç ve ibadetlerini konu ediniyor. Gerçek hayat hikayelerinden mürekkep ve edebiyat yordamıyla harmanlanan bu anlatı, tarihi bir döneme tanıklık ediyor.
"Kim kazana kim yiye; kim harcaya kim ödeye ... " diye söylene söylene, Yörük Beyi`nin konağının köşeyi döndü. (. .. ) Yörük Beyi`nin konağının serin terasında oturan genç kadın, biraz önce yaşlı bir adamın, "Bu emanet size ve eşinize aittir," diyerek bırakıp gittiği el yazması kitabın kapağını, elleri titreyerek araladı: Kavaklar Yıkılırken…