Tükendi
Gelince Haber Verİş İngilizcesi standart dile kıyasla sadece tarz ve üslup değişikliği gösterir. Bu üslupta konuşup yazma, İngilizceyi orta düzey üzeri (upper-intermediate) bilen bir kişi için bazı kural ve kalıplar doğrultusunda oldukça basite indirgenebilir. Yani, İngilizce cümle kuruluşunun yapı taşlarını bilmek ve dil mantığını takip etmek yeterlidir; gerisi ise o işin terminolojisine kalmıştır.
İngilizceyi orta düzey üstü bilmek ne anlama geliyor sorusunu sorduğunuzda şu cevapları alıyor olmamız gerekir:
1) İngilizce dil yapısını (söz dizimi) ve grameri (zaman yapılarını) kendi dilimin anlam bütünlüğü ile örtüşecek biçimde kullanabiliyorum.
2) Bu dili konuşurken, okurken ya da yazarken kendi ana dilim gibi takip edebilme yetisine sahibim.
3) Çalıştığım sektörün İngilizce terminolojisine hakimim (tıp, sosyal bilimler, fiziki bilimler, kimya, bilgisayar, uluslararası ticaret, siyaset, vs.).
Herhangi bir dil kursunu tamamlama aşamasına gelmiş kişilerin, ki bu süre genelde bir yılı geçmektedir, İngilizce dil seviyesini yurt dışında (İngiltere, Amerika veya Avustralya gibi ülkelerde) üç ya da altı aylık İngilizce dil eğitimiyle kıyasladığımızda, bu seviyenin genelde orta düzey altı (lower intermediate) veya nadiren orta düzeyde (intermediate) olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla, İngilizceyi etkin kullanma becerisinin kendi dil mantığı içinde kazanılmamış olması, sözlü ya da yazılı iş ortamlarında bu dilin kullanımını kabusa dönüştürebilmektedir. Bu sorun, yabancı dilin evrensel yapısını kavrayamamamızdan ileri gelmektedir.
İşte tam bu noktada dilin işlevselliği (fiil) ya da bir başka değişle *dil edimi* devreye girmektedir. Her dilin kendine özel bir söz dizimi (syntax) vardır ve bu söz dizimi içerisinde yüklemin yaptığı iş, yani söz edimleri (speech acts) ya da cümlenin edimsel (pragmatik) yapısı bize yabancı dildeki cümleyi kurdurtacaktır. Sektörünüze ait kullanacağınız terminoloji ise bu cümleler içerisinde kolaylıkla anlam kazanacaktır.