"Geç kalmış Marksistler ve iyi niyetli küreselleşme karşıtlarından sonra, küreselleşme sorununu içtenlikle işleyen hoş bir çalışma"
-Wolltext (Avusturya Edebiyat Dergisi)
Kapitalizm, hiç tartışmasız yerküreyi sarmıştır; ne var ki sakinlerine eşit davranmamaktadır. Bir buçuk milyar "küresel rantçı" büyük bir konfor alanında, sınırları bir yandan belirsiz diğer yandan tıpkı 1851’de ilk dünya sergisine ev sahipliği yapan Londra’daki Kristal Saray’ın duvarları gibi kalın ve geri çeviren bir "dünyanın içevreninde" yaşarken, üç kat fazlası insan kapının önünde dışlanmış olarak bekler. İşte Peter Sloterdijk bu konuda felsefe yapmakta ve bu konudan söz etmektedir, "üslup ve içerik bakımından korkusuzluğu" sayesinde 21. yüzyılda da küreselleşme hakkında kuvvetli argümanlar getirmeye başlamıştır. Küreselleşme, Sloterdijk’e göre, beş asır önce dünyanın çepeçevre turlanmasıyla başlayan bir sürecin "son evresidir". Ve küreselleşmeden ayrı yeni bir devrin başladığına dair göstergeler de vardır.
Spharen Triologie (Üçlü Yuvarlar Projesi) çalışmasıyla elde ettiği büyük başarıdan sonra yine Peter Sloterdijk’ten büyük bir eser ve cüretkar bir gelişim daha. Bu eser 2005 yılında "Geleceğin Kapitalizmi" kategorisinde yalın "ekonomi kitabı ödülü"nü almıştır.
1947 doğumlu Peter Sloterdijk, Karlsruhe Yapı ve Sanat Bilimleri Üniversitesi’nin Estetik ve Felsefe Bölümü’nde profesör olarak görev yapmakta ve ayrıca Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nde de dersler vermektedir.