Kösem Sultan tahtta oturan torunu Mehmet’e bakarken, sultanın yüzüne bir şey damladı. Fark etmedi Mehmet. Kösem Sultan hayretle etrafına baktı. Garip... Sanki divanhanedeki kimse fark etmemişti bunu.Başını kaldırıp tavana baktı bu defa. Tavanda tüm o çinilerle boyamaların arasında kırmızı bir leke vardı.Kandı. Tavandan kan sızıyordu.Paniğe kapıldı.Tavandan akan kanın bir damlası Mehmet’in yüzünde, birkaç damlası da kavuğundaydı.Tavandan akan kan damlaları gitgide hızlandı. Ardı ardına padişahın üzerine düşmeye başladı.Kimsenin bu durumu umursamayışı Kösem’i hayretler içinde bırakmıştı.Şaşkınlıkla izliyordu olan biteni.Torunu Mehmet gözünün önünde yavaş yavaş kana bulanıyordu.Sadece Mehmet mi?Taht da... Koca cihan devleti Osmanlı’nın tahtı da kana boyanıyordu.Hiçbir şey demedi. Hiçbir şey yapmadı.Tavandan akan kanı izledi sadece. Tahtın ve torununun al kanlara boyanışını seyretti uzun uzun. Bu bir düş de olsa, aklını kaçırdığına da dalalet etse hoşuna gitmişti.Kanlı Taht, IV. Mehmet’in saltanatı sırasında Kösem Sultan ve Turhan Valide arasında yaşanan taht kavgasını anlatırken, tarihin karanlık sayfaları arasında kaybolup gitmiş destansı bir aşka da ışık tutuyor.