Ey gafil, kendinin kim olduğunu kime söylüyorsun ki? Yıkılmasıyla yıkılacağını sanarak etrafına çevirdiğin en büyük bir hırsla savunmaya çalıştığın kalelerin arasında ne konuşuyorsun? O kaleler senin adındır, senin soyadındır, merkezindir, insanlar arasındaki ünündür, eşindir, çocuğundur, evindir ve içindekilerdir; arabandır, bahçendir, maaşındır, bankadaki paranın faizidir. Ayrıca aklındır, vehimlerindir, kalbindir, şehvetindir. Bütün bunlar, seni kucaklayan bu doğanın huzurunda değersiz görünüyor, üstelik varlıkları da yok. Bütün bunların kıymeti, kendilerinin değersiz olduğunu sana öğretmesidir. Varlıkları varsa da bu varlıkların anlamı sadece kendisi mutlak Varlık olduğu için erimeyen varlığı sana göstermek için ellerinin arasında ve gözlerinin önünde devamlı erimektir.