Tükendi
Gelince Haber VerKadınlar, Ambarlar, Sermayeler kitabını antropoloji ve iktisadın kesişiminde önemli kılan nedir? Hiç kuşkusuz, teorik ve ampirik ayakları güçlü bir çifte köprü kurması: bir yandan, kendi kendine yeterli tarımsal topluluklar özelinde üretim ve üreme ilişkileri arasında (Birinci Bölüm), diğer yandan da bu topluluklarda üretilen/yeniden üretilen emek gücünün ve artı emeğin mevsimlik göçler yoluyla capitalist system tarafından hem artı değer hem de emek rantı biçiminde sömürülmesi ve modern kölelik formları arasında (İkinci Bölüm).
Geçimlik besin üretimi ve üreticilerin yeniden üretimi gibi, insan faaliyetinin en belirleyici yönlerinden hareket eden ve nu manada diyalektik materyalizmin en yaratıcı örneklerinden birini sunan C. Meillassoux, çalışmasında Lévi Strauss’un yapısalcılığının keskin bir eleştirisine de girer. Kadın, yapısalcı antropoloji dâhilinde sadece ittifak temelli mübadelelerin konusu olarak ele alınırken, burada bir üretim ilişkisine dönüşmüş üreme ilişkilerinin, babayanlı soy ilişkilerinin tesisinde üreme fonksiyonu gereğince aranan, el konulan, boyun eğdirilen bir figür; eril bir kolektif siyasal girişimin nesnesi olarak karşımıza çıkar.
Bu açıdan bakıldığında, Kadınlar, Ambarlar, Sermayeler, Marksizm ile uzlaşılabilecek bir feminism ve feminism ile uzlaşabilecek bir Marksizm için, tıpkı toplumsalın ve sömürünün karmaşık kıvrımları hususunda naif olmaması gereken bir teorinin yapması gibi, iyi tasarlanmış bir başlangıç noktası teşkil eder.