İslami bir finansal sistem aslında, tasarruf fazlası ile tasarruf açığı arasında İslami ilke ve kurallara aykırı olmayan finansal ürün ve hizmetler aracılığıyla bir bağ kurmaktadır. Bu çerçevede, İslami doktrin sadece temel ilke ve kuralları değil, aynı zamanda bu kuralların uygulandığı ve İslam hukukuna aykırı olmayan sözleşmesel ilişkileri de tanımlamak durumunda kalmaktadırlar. Gerçekten, sukuk piyasasında İslam hukukuna uygun çeşitli türden ürünler, İslami sözleşmeler yoluyla oluşturulmaktadır. Sukuk icara, sukuk bey bitamam acil, sukuk murabaha, sukuk istisna, sukuk selem, sukuk muşaraka, sukuk mudaraba ve yönetim sözleşmesine dayalı sukuk ile karma sukuk, uygulamada en fazla tercih edilen sukuk türlerini ifade etmektedir. Türkiye'de, Ziraat Katılım Bankası A.Ş. ile Vakıf Katılım Bankası A.Ş.nin de faaliyet izni alarak sektöre giriş yaptığı içerisinde bulunduğumuz süreçte, katılım bankacılığı faaliyetlerinin önemli bir ivme kazanacağı öngörülmektedir. Bu çerçevede, İslami bankaların varlık portföyünün menkul kıymetleştirilmesi ve yeni fonlar oluşturulması İslami bankacılık faaliyetleri ile bu bankaların rekabet edebilirliklerinin sağlanması açısından büyük önem arz etmekte olup, bu amaca yönelik olarak İslam hukuku ilke ve kurallarına uygun, etkin bir "sukuk" ya da Türk hukukundaki adıyla "kira sertifikası" uygulaması, göz ardı edilemez bir gerekliliği ortaya koymaktadır.
