"İşkence Suçu" isimli bu çalışma, yazarın 1992 yılında yayımlanan "Türk Ceza Hukukunda işkence Suçu" isimli kitabının 24 yıl sonra AİHM ve Yargıtay kararlan ile zenginleştirilerek güncellenmiş yeni basısıdır. Türkiye, 1980'li yılların sonundan itibaren işkenceye karşı mücadele konusunda etkin adımlar atmaya başlamış ve AİHS'nin denetim sürecine bireysel başvuru hakkını 1987de, AİHM'nin zorunlu yargı yetkisini ise 1990da kabul etmiştir. Türkiye, BM ve Avrupa işkencenin Önlenmesi Sözleşmelerine de taraf olmuş ve Avrupa işkencenin Önlemesi Sözleşmesi'nin denetim organı işkencenin Önlenmesi Komitesi ile de yapıcı işbirliği içerisinde olmuştur. 1992 yılında 3842 sayılı kanunla CMUK'da yapılan reform niteliğinde değişiklikler ve 1 Haziran 2005'de yürürlüğe giren CMK'da bu değişikliklerin kapsamının genişletilmesi, Türkiye'de işkencenin azalmasında önemli sonuçlar doğurmuştur. AİHS m.3 deki işkence yasağı, herhangi bir sınırlama nedenine bağlı olmayan AİHS'nin tek hükmüdür. AİHS m. 15/2'ye göre bu yasağın, savaş ve benzeri olağanüstü durumlarda bile askıya alınabilmesi söz konusu değildir. Kitap üç bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde; işkence suçu kavramı, amacı, tarihi gelişimi, uluslararası belgelerdeki yeri ve AİHS m.3; ikinci bölümde, Türk ceza hukukunda işkence suçu ve Üçüncü bölümde ise; işkence yolu ile elde edilen delilin ceza muhakemesi hukukundaki değeri incelenmiştir.