Tükendi
Gelince Haber VerHarika bir roman. Bir film izler gibi, usta tiyatrocuları canlı izler gibi okudum her bir satırı, sayfayı. Roman "Annem" bölümünde okuyucuyu içine alıyor ve bir daha da bırakmıyor. Sarsıcı bir konu, evet. Ateş düştüğü yeri feci yakıyor, ona da evet. Ama bir intiharın, bir yanlış tercihin nasıl duygular yarattığını, çevresinde nasıl bir hasar bıraktığını bu kadar etkilenerek öğreneceğimi asla düşünemezdim. Her bir roman kahramanı tek tek canlandı, kanlandı, konuştu benimle roman boyunca.
- Tanju A. Uğurlu
Bu harika kitabı bir solukta okudum. Barış`la birlikte bulutlara yükseldim, onun ailesinin bir parçası oldum, sık sık "ah be Barış" dedim. O benim *ah* diyeceğimi bilemezdi, o sadece *Ölmek* istiyordu, biliyorum ama bana "ah, ah" dedirtti işte. Keşke ölmeseydi, ama Muhsine Arda bize Barış`ı tanıtmasa, onu, ailesini, arkadaşlarını tanımazdık ki? Bu kadar ilginç bir konuyu, bu kadar içten yazdığı için Sayın Muhsine Arda`yı oturarak okudum, ayakta alkışlıyorum.
- Güneş Kılıç
Olağanüstü bir roman. İnsanı sarıp sarmalıyor ve içine alıyor. Elimden bırakamadım ve çabucak okuyup bitirdim. Kaleminize sağlık değerli Muhsine Arda.
- Ali Çevik
Bir insan neden kendini yok eder? Mutsuzluk? Yalnızlık? Kalp kırıklıkları? Başarısızlık? Bu kadar zayıf, dayanıksız mıdır insanoğlu? Bir cezalandırmaksa ya da iz bırakmaksa intihar... Kendini imha fikrini taşıyanlara sonrasını göstererek bir trajedinin panoramik manzarasını gösteriyor Muhsine Arda! Gidene de, kalana da *Pişmanlık* özrüyle ders veriyor adeta... Bu kitap özünde *Hayat Güzeldir* diye haykırıyor...
- Ömür Eke
Hayatın değerini anlamak için herkes bu romanı okumalı.
- Özcan Ece
Kitabı bir solukta okuyacak ve bitirdiğinizde kendinizi yaşam ve ölümün getirdikleri; seçenekler-seçeneksizlikler ve daha bir çok konuda sorguluyor olacaksınız. İntihar konusunu farklı bir bakış açısı ve ironik bir dille anlatan Muhsine Arda’yı gönülden tebrik ediyorum.
- Sema Baykara
Olaylara ve insanlara tek açıdan bakmak, çoğunlukla yanıltıyor insanı... Okurken sanki içinde yaşıyormuşçasına bir duygu seline kapıldığımız bu yapıtta; yanılgı ve çaresizliği bir arada hissediyor insan. Ruhun içindeki kalın duvarlar mutsuzluk ve yalnızlığa işaret ederken, ne yazık ki umut da hep çaresizliği oynuyor. Ve bu roman bize; yaşamla ölüm arasındaki ince çizgiyi hatırlatırken, gözyaşları bir intihar senfonisi eşliğinde genç bir hayatın tam içine akıyor. Kitaptaki mekânlara ve isimlere baktığımızda; bir dönemin katıksız eleştirisini görebiliyor insan... Umudu ve sevgiyi de. Muhsine Arda’nın bu romanı, tabii ki kendisinin edebiyat dünyasındaki unutulmayacak izlerinden biridir.
- Binay Kazan