Tükendi
Gelince Haber Ver*Kendi hayal evreninizi yaratmaya başladığınızda o evrenin mutlak hakimi olursunuz.*
Sıradan insanlardan sıra dışı öyküler yaratmış Aziz Saltık. Dili temiz, anlatımı duru, öyküleri sarsıcı. İroniye de tadında yer verilmiş akıcı bir Türkçeyle yazıyor, kahramanların dilinden dökülen bazı eski sözcükler ise yerli yerinde kullanılmış, kahramanı ete kemiğe büründürürken anlatıma da ayrı bir lezzet katıyor.
Bu öyküler şöleninde Irak’taki bir şantiyenin sıkıcı yalnızlığı, Sadık’ın kimseye anlatamadığı çaresizliği, Ali’deki deniz tutkusu, Ege’nin renkli balıkları, denizin derinliklerindeki mavi çayırlar; yiğit Arnavut Arben ile Süreyya Plajı Fotojeni Güzeli Pervin’in Roma’da kesişen yolları, Moskova’da Vorobyovye Gory metro durağı gibi birbirinden aykırı ama bir o kadar da doğal mekânlar, kişiler ve olaylar Aziz Saltık’ın kaleminden capcanlı dile geliyor.
Çaresizliğin iç acıtan öyküsü, imkânsız aşkların derin hüznü, bitmek bilmeyen deniz tutkusu, Vadim ile Lyudmila’nın hüznün gölgesinde yaşadıkları trajik aşk, aklın ve delirmenin bıçak sırtı dengesi, yalın fakat görkemli bir anlatımla okura sunuluyor.
Denizde vurgun yemiş Ali’nin *hayal ile gerçeğin birbirine karıştığı fantastik bir dünya*ya ne kadar tahammül edeceği de anlatılıyor. Ali ile beraber kendi hayal evreninizi de yaratmaya başlıyorsunuz. Pervin ile birlikte aşkın ve deliliğin kıyılarında dolaşıyor, öykülere hak veriyorsunuz: