Tükendi
Gelince Haber VerII. Abdülhamid’in müziğe, bilhassa Türk müziğine karşı olan bakış açısı hem Türk müziğinin tarihsel seyrine yön vermesi hem de cumhuriyet dönemi müzik politikalarının fikri alt yapısını teşkil etmesi açısından önem arz etmektedir. Bu manada II. Abdülhamid dönemi Türk müziğinin sarayın patronajından çıktığı, içeriksel olarak birtakım değişim ve dönüşüm sürecine girdiği, yaşanan değişim ve dönüşüm neticesinde popülerleşmeye başladığı bir dönem olarak dikkat çekmektedir. Bu durumun meydana gelmesinin Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu haleti ruhiye ile ilişkili olduğu, Batılılaşmanın Osmanlı’nın hem saray hem de içtimai her alana nüfuz ederek genelde kültürel açıdan özelde ise müzik ekseninde birçok yapıyı etkilediği anlaşılmaktadır.
II. Abdülhamid’in -özellikle halk müziği ekseninde değerlendirildiğinde- alaturka makamların Türklere ait olmadığı, Türklerin has çalgısının saz olduğu ve bu çerçevede ele alındığında Türk müziğinin kökeninin Orta Asya’ya dayandığına yönelik söylemleri cumhuriyet dönemi müzik politikalarının temelini oluşturmaktadır. Dolayısıyla cumhuriyet döneminde Türk müziğinin Orta Asya ile ilişkilendirilmesi ve millî mûsikî yaratma yolunda halk müziği ile Batı müziğinin izdivacı mottosunun fikri alt yapısının II. Abdülhamid döneminde teşekkül etmeye başladığını ifade edebiliriz.
Bu araştırma, II. Abdülhamid döneminde Osmanlı hükümetinin müzik politikasına yönelik literatür taramasına dayalı bir çalışmanın sonucudur. Bu çerçevede literatür taraması, II. Abdülhamid dönemi özelinde gerçekleştirilmiştir. Bu sınırlılık dahilinde çalışma, II. Abdülhamid döneminde Osmanlı hükümetinin müzik politikasının incelenmesiyle çerçevelendirilmiştir.
Çalışma, üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde II. Abdülhamid’in hayatı, ikinci bölümde II. Abdülhamid döneminde Osmanlı hükümetinin siyasî ve sosyal durumu ve üçüncü bölümde II. Abdülhamid döneminde Osmanlı hükümetinin müzik politikası ele alınmıştır.
Bu çalışmanın oluşmasında her türlü destek, tavsiye ve bilimsel katkılarını esirgemeyen muhterem danışmanım, kıymetli büyüğüm Prof. Dr. Bayram Akdoğan’a teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca değerli hocalarım Prof. Dr. Cenk Güray ve Doç. Dr. Fatih Koca’ya teşekkür ederim. Bunun yanı sıra manevi desteğiyle her zaman yanımda olan değerli eşim Volkan Kaptan’a ve canım oğlum Ali Kerem Kaptan’a teşekkürlerimi ve minnetlerimi sunarım.