Tükendi
Gelince Haber VerGençlik, insan hayatının en güzel devresidir. Genç insan, güç ve enerjinin zirvesindedir. Şevk ve heyecan doludur. Geleceğe dair parlak ümitleri, geniş hayalleri vardır. Sağlıklıdır, dinamiktir. Duygu ve kabiliyetleri taze, kavrama gücü keskindir. Hareketli, cevvaldir.
Evet, şüphesiz, hayatın en güzel devresi gençlik yıllarıdır. Ama, yıllar ilerledikçe gençliğin güç ve enerjisi zayıflamaya yüz tutar. Kaçınılmaz bir gerçektir yaşlılık. Ve istisnalar dışında, her insanın eninde sonunda uğrayacağı bir duraktır. Hayatın kanunu böyle konulmuştur.
Yaşlılığın getirdiği manevî yıpranmadan korunmanın tek bir çaresi vardır. O da, hayatın manasını çözmektir. Ölümün bir bitiş, bir yok oluş olmadığını anlamaktır. “Ben kimim? Nereden gelip, nereye gidiyorum? Bu dünyadaki vazifem nedir? Öldükten sonra ne olacağım ve nereye gideceğim?” sorularının doğru cevaplarını bulmaktır. Dünyanın bir imtihan yeri olduğunu; hayatın bize bu imtihan için verildiğini; hayat boyunca başa gelen bütün hâllerin bu imtihanın birer parçası olduğunu; gençliğin de, ihtiyarlığın da bu imtihanın içinde bir mana kazandığını kavramaktır.
İşte, İhtiyarlar Risalesi bütün bu manaları tesirli bir dille izah ederek, yaşlı insanların hassas ruhlarında açılmış olan yaraları müşfik bir hekim maharetiyle tedavi eden mesajlarla örülü bir eserdir. Ve sadece yaşlıların değil, yaşlanma gerçeğiyle yüz yüze gelmek durumundaki her insanın el kitabıdır.