Tükendi
Gelince Haber VerMehmet Seyda`nın May Edebiyat Ödülü`nü kazandığı İhtiyar Gençlik romanı üzerine pekçok yazılar yazılmıştır. Gazeteci ve Eleştirmen, Doğan Hızlan da bunlardan biridir, yazarın "derin gözlem gücünü" özelikle belirtmiştir.
İhtiyar Gençlik, ergenlik çağındaki bir karakter üzerinden anlatılmıştır. Mehmet Seyda üslubunun akıcılığı sayesinde, âdeta okuyucusunu alır götürür ve Anadolu insanının sıcacık yüreğine misafir eder. Aslında misafir olduğumuz atmosferin hem kendi evimiz hem de bizim aile yaşantımız olduğunu fark ederiz hemen. Fakat yazar daha önce farkında olmadığımız ayrıntıları ustalıkla gösterir bize. Sıradan yaşantılar, ihtirasa dönüşen hayaller... Ve bir o kadar merakla çevrilen sayfalar. Velhasıl Mehmet Seyda, karakterleri üzerinden tüm insanlığı anlatabilen bir yazar.
"Fırladı kapıdan. Olanca pısırıklığı, beceriksizliği üzerindeydi. Bir süre koşmayacaktı; bunu unutmuş, koşar adım gidiyordu. Yavaşladı. Parkın içinden geçmeyip, arkasından, o tozlu yoldan, patikadan geçmesi gerekirdi. Oysa parka dalmıştı. Geri döndü, patikaya doğru yürüdü. Yan gözle eczaneye bakıyordu. Baba gördüyse hapı yuttuğunun resmidir, ama pencerelerde kimseyi göremedi. Önemli bir görev yüklemişti babası ona. İnsan sevinçten ölür. Hadi bakalım anne yapsa ya bunu, Mustafa yapsa ya! Ellerine yüzlerine bulaştırmazsa, adam değil. Çitin başına yaklaştı. (Kim görecek yahu?) Sağı solu kolaçan edip, topları çıkardı, ikisini de sol koltuğunun altına sıkıştırdı. Yallah, Allah`ını seven onu tutmasın!`