Tükendi
Gelince Haber VerBu eserde değerlendirilen İdil boyları, Türk İslâm tarihi için bir dönüm noktası olmuştur. Türkler bu tarihlerde toplu şekilde İslamiyet’i benimserken, beraberinde yeni bir kültür dairesine de girmişlerdi. İdil bölgesi hayli ehemmiyetliydi ve bu ehemmiyet, jeopolitik olarak Kafkas ardında tıpkı Anadolu ve Trakya gibi Türklerin Batı’yla iç içe olmasından ileri geliyordu. İdil (Volga) Bulgarları tarihinin en önemli kaynağı, h. 309-310 (921-922) yıllarında İbn Fazlân’ın Bulgar ülkesine yaptığı yolculuğu daha sonra kaleme alıp telif etmesiyle ortaya çıkmıştır. Yine İslâm coğrafyacılarından İbn Rüste’nin el-Âlâku’n-Nefîse adlı eseri, verdiği bilgilerin doğruluğu yanında, en eski ve çağdaş kaynağımızdır. Eserde, Bulgar ülkesi coğrafî olarak tasvir edildiği gibi, ülkenin ticareti hakkında da önemli bilgiler bulunmaktadır. Hicri 300 (913) yılından sonra öldüğü tahmin edilen İbn Rüste’nin verdiği bilgilerden, o yıllarda Bulgarların Müslüman olduklarını ve ülkelerinde çeşitli İslam müesseseleri kurduklarını öğrenmek mümkün olmaktadır. İdil Bulgarları ve İslâmiyet adlı bu çalışmada kullanılan temel kaynaklardan üçüncüsü olan Murûcü’z-Zeheb’in müellifi el-Mes’ûdî de hayatı boyunca birçok ülke gezmiştir. Mes’udî h. 332 tarihi itibariyle Bulgarların Müslüman olduğunu söz konusu eserinde kesin bir dille ifade etmekte ve onların Müslüman oluşlarının tarihi olarak da h. 310 yılını göstermektedir. Özetle, çalışmanın temelini teşkil eden İdil Bulgarları tarihine ışık tutan ana kaynaklar Müslüman coğrafyacılarının eserlerinde bulunmaktadır. Çalışmanın yazarı Prof.Dr. İlyas Topsakal da, X-XII. yüzyılda bölgeyi gezmiş Müslüman Doğu coğrafyacılarının ve çağdaş araştırmacıların ortaya koydukları bilgileri, konunun sınırları ve metodunu esas alarak değerlendirmeye özen göstermiş ve okuyucuya konuyla alâkalı hayli derli toplu bir eser sunmuştur.