Tükendi
Gelince Haber VerAttila ve Kahraman Ordusunun, Hunlar Arasında Destanlaşan Zeta’nın Romanı "Attila!..Attila!.." diye bağırdı Csath şaşkınlıkla. Gerçekten de gelen oydu; güçlü kır atının üzerinde, yirmi bin Hun savaşçısıyla birlikte, parlak zırhlı muhfızların arasında bize doğrı yaklaşıyordu. Kılıcını yukarı aldırmış sallıyor, bgu hareketiyle sanki "Ey Hunlar!" Neden vakit kaybediyorsunuz? Ben en önde savaşırken, kanının son damlasını da feda edecek biri bile yok mu içinizde?" diyordu. Büyük bir gürültüyle yanımızdan rügar gibi geçip gittiler. Biniciler hayvanlarının üzrine iyice eğilmişlerdi; atların gözleri dışarı fırlamış, tozu dumana katarak düzlükte ilerliyorlardı. Attila’nın bayrağı, karşıdan gelmekte olan düşmanın üzerine uğursuz bir ruh gibi savruluyordu. ... Ve yeniden hücuma geçtik. "Orta kısma saldırın!" diye haykırdı kafası tavus kuşu tüyleriyle süslü bir haberci. "Attila’nın emri! üşman ordusunu tam kalbinden vurmalıyız!" Bu karmaşada ordunun tam ortasının nerde olduğunu kim bilebilirdi ki? En iyisi Attila’yı takip etmekti.