İkinci Dünya Savaşı yılları boyunca bir denge siyaseti takip eden Türkiye, birbirleriyle çatışan büyük devletlerin baskılarına rağmen tarafsızlığını korumayı başaracaktı. Ancak bu hiç de kolay olmamıştı. Dünyayı kasıp kavuran bu altı yıllık savaş süresince, Türk başkenti yabancı diplomatik misyonların ve istihbarat teşkilatlarının mücadele alanı haline geldi. Avrupa’da en büyük güç olmak isteyen Hitler Almanyası, Atatürk döneminden başlamak üzere Türkiye’yi kendi safına çekmek için her yolu denedi. Bu çabalar, İkinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile beraber iyice arttı. Alman Dışişleri Bakanı Ribbentrop ve Ankara’daki Alman Elçisi Von Papen, Türk hükûmeti ve kamuoyunu yanlarına çekmek için Türk-Alman Dostluk Anlaşması da imzaladılar, tehditlerde de bulundular. Türkiye basınına rüşvet vermeyi de denediler, SSCB’yi dağıtma projesi çerçevesinde Panturanizm kartı açarak Türkiye’nin önde gelen Türkçüleriyle irtibata da geçtiler. Hitler ve İnönü arasında mektuplar gitti geldi. Bütün bunlar olurken, Ankara’da Almanya Elçisi von Papen’e başarısız bir suikast teşebbüsünde bulunuldu.Elinizdeki kitap, 1930 ve 40’lı yılların o puslu günlerini, savaşın bitişinden sonra Müttefikler’in Berlin’de ele geçirdiği Alman Dışişleri Belgeleri üzerinden aydınlatmayı amaçlıyor. Hitler Almanyasının Türkiye ile ilgili gizli yazışmaları, eksiksiz olarak Türkçe’de ilk kez yayınlanıyor.