Tükendi
Gelince Haber VerHikem-i Atâiyye, tasavvuf klasikleri arasında nadide bir eserdir. Manevî u¨nu¨ asırlar ötesine ulaşan İbn Atâullah el-İskenderî’nin iki yu¨zu¨ aşkın “hikmet”inden oluşan bu eser, tasavvuf ilmini tatbike vâkıf olmak isteyenlerin okuması gereken bir klasiktir. Mutasavvıfların, “Namazda Kur’ân’dan başka bir kitap okumak caiz olsaydı Hikem okunurdu.” şeklinde methettikleri bu kıymetli eser, kaleme alındığı dönemden gu¨nu¨mu¨ze birçok tercu¨meye ve şerhe tâbi tutulmuş, u¨nu¨ kendi coğrafyasını aşarak başka kıtalara da ulaşmış, tasavvuf tarihinin en bilinen ve sevilen eserlerinden biri olmuştur. Eserin aynı zamanda şârihlerinden olan İbn Acîbe de Hikem’i konu bakımından tasavvuf alanında yazılmış kitapların tamamını kuşatan bir eser olarak görmu¨ştu¨r.
Hikem, genç bir sâlik olan İskenderî’nin bir nevi seyr u¨ su¨lûk notları gibidir ve sâlikin yolculuğunun temel stratejilerini bu¨yu¨k bir vukûfiyetle özetleyen tasavvufî aforizmalardan oluşur. Sâlikin mânevî yolculuğunda karşılaşabileceği tuzaklar ve kısa yollar, eserin bu¨tu¨nu¨ne yayılmıştır. Çok özlu¨ olması, kavranması gu¨ç birçok tasavvufî inceliği anlaşılır ve çok çarpıcı bir biçimde dile getirmesi, Hikem’in en belirgin edebî özelliklerindendir. Hikem u¨zerine yu¨ze yakın şerh yazılmıştır. Bunlardan pek azı Tu¨rkçedir. Elinizdeki şerh, Tu¨rkçedeki şerh zincirinin şimdilik son halkasını oluşturmaktadır. Şerhin mu¨ellifi merhum Hu¨snu¨ Geçer Hocaefendi, hem zâhirî hem de bâtınî ilimlerde hâkimiyet sahibi bir âlimdi. Bu şerhte bu vukûfiyetin izlerini görmek mu¨mku¨ndu¨r. Bu eser, İbn Acîbe’nin İb’âdu¨’l-Gumem an Îkâzi’l-Himem fî Şerhi’l- Hikem’i başta olmak u¨zere selefi olan başlıca şerhleri dikkate almakla birlikte merhum yazarın kendi zevkini, tecru¨besini ve idrakini de yansıtmaktadır.