Tükendi
Gelince Haber VerŞairlerin düzyazıyla teması her zaman farklı, kimi taze ve adeta değişik baharat karışımı tatlar taşır. Türk edebiyatı bu konuda şanslı bir edebiyattır. İyi şairleri ve bu iyi şairlerin iyi düzyazıları bambaşka bir dilsel iklim sunar hepimize. Bayrıl’ın kitabı da öyle. Bir şairin lezzetli, keyifli, ufuk açan düzyazıları bunlar.. Bu derlemede kimi zaman Bayrıl’ın kişisel yaşamına dair ilginç ipuçları bulacağınız gibi zihinsel beslenme kaynaklarının da izini sürebileceksiniz. Elbette başrol her zaman şairlerindir Bayrıl’ın dünyasında. Normal. Çünkü o bir şair. Üstelik sevdiği şairler üzerine yazmayı da seven bir şair. Kimler yok ki bu yazılarda, işte size kısa bir liste: Baudelaire, Rilke, Paz, Eliot, Yahya Kemal, Celan, Lorca, Bishop, Neruda, Lorca, Yunus Emre, Blake, Dağlarca, Berk, Tanpınar, Uyar, Necatigil, Gülten Akın, Derviş, Petrarca, O.Rifat... Fakat Bayrıl aynı zamanda ressam ve heykeltraşları da sever. Zira kendisi aslında diplomalı bir sanat eleştirmenidir. Eğitimi de güzel sanatlar alanında. Sanatçılar üstüne yazdığı yazılarda bu sempati, anlama, kavrama, yorumlama, açımlama çabası hem kuramsal bilgiyle dolu hem de bir şairin sezgisel kavramsal buluşlarıyla bezenmiş. Bilenler bilir. Bayrıl konuşmaları, ters köşe yapan soruşturma yanıtlarıyla da ünlüdür bizim camiamızda. Onlardan bir tutamını bu derlemeye koyduk, ki okurlar da Bayrıl’ın bu yönünden haberdar olsun. Her Zaman Şair Ol, bir Baudelaire sözü, yönergesi. Bayrıl, şiiriyle olduğu gibi düzyazılarıyla da sanki bunu gerçekleştiriyor bu derlemede. Her neyse sevgili okur, işte yeni kitap daha, afiyet olsun!