Tükendi
Gelince Haber VerYazarlar:
Mehmet Mücahit Yurteri ,Ayşe Gülten Kırıcı ,Haluk Tanrıverdi, Ümit Tükenmez, Faruk Gökbulut ,Süleyman Korkmaz, Özlem Korkmaz, Kudret Apuhan, Şeyda Bozkurt, Adem Erciyes, Doğu Ferit, Yaşar Beyazıt Yoldaş, Songül Yıldız.
Ahmet Duran, Çetin Oranlı ile Röportaj
Gizli Dua / Gencay Coşkun
Nursel Yeşilyurt: Her Anne Kutsaldır
Türkan Beyaz: Farkındalıklarımız ve Aykırılık
Halil Gökkaya: Ahşap Sanatı
Masal : Peri Kızı / Süheyla Acar
Özel Dosya: Atasözleri ve Özdeyişler
Şenol Tombaş: Ata Atasözü
Yozgat Yöresinin Deyim ve Atasözleri / Mehmet Ballı
Gün Doğmadan Neler Doğar / Soğmen Özsu
Annem Melek Oldu / Ayşe Gülten Kırıcı
Yaba / Gülten Özgül
Başyazı:
Âlim Unutmuş Kalem Unutmamış
Bahar geldi ve söz verdi bir daha gitmeyecek. Ağaçlarda bir neşe ki mutluluk gözyaşları nisan yağmurları gibi. Çimenler yeşil yeşil gülümsedi, bulutlar zemzem suyu ikram eder oldu. Rüzgâr türkü söyledi, çiçekler alkış tuttu. Kuzu, kurtla dans etti. Aslan bile ceylanı yememeye tövbe etti. Filler çimleri ezmeden cilveleştiler. Domatesler ezilmeden onuruyla salça olacaklar bundan böyle. Yılanlar sürünmeyecek çünkü kırkayaklar ayak verecek onlara. Zürafa boyundan utanacak, biraz da karıncalara verecek. Gelecek gelinliğini giymiş bir kız edasıyla gönülleri okşayacak. Gelecek kaygısı kalmayacak artık. Tüm kaygılar kaydıraktan kaydırılarak ebediyete uğurlanacak. Kaplumbağa maraton birincisi olacak.
Doğanın ve hayvanların insani davranışından etkilenen/utanan insanlık da insan olacak. Sonunda insanlık paylaşmayı öğrenecek, kavgalar bitecek ve sevgi tüm kalplere inecek. Sınıflar aradan kalkacak herkes birinci sınıf olacak. Adalet dünyanın ruhu olacak. Eşitlik için herkes birbiriyle bir müddet yer değiştirecek, en sonunda yine kendisi olacak. Eşitlikten vazgeçilecek, fakat adalet her yeri kuşatacak. Haramzadeler tutunamayacak şeytan gibi taşlanacak. Birlik tam bir dirlik olacak. Herkes şiir konuşacak, güzel sözler kulaklara buseler konduracaklar. Hoşgörü, saygı, kabul kültürü, her yere bulaşıcı hastalık gibi saracak. İnsanlar erdemden sarhoş olacak. Kadehler tokuşturulacak şerefine “şerefli insan” için diyecekler. Güneş masalarda altın olacak, yağmur içilecek su olacak.
Karnımız da gözümüz de sonunda doyacak. İnsanlar huzuru keşfedecekler. Güzel rüyaların terasından hayatı izleyecekler. Her yere Şeyh Galip’in: “Ey insan evladı! Kendine saygıyla/hürmetle yaklaş; çünkü sen kâinatta yaratılmışların özü/göz bebeği olan insansın.” mısraları asılacak. Yine Şirazlı Hafız’dan mısralar asılacak:
Elbet düzelir bu haller, gamlı gönül ah etme,
Divane akıl yine gelir mizana, dert etme!..
Ömrün bir bahar daha bahşeder, ey güzel kuş,
Çalı çırpı yerine gül yaprakları serilir yuvana, dert etme.
Felek iki gün bile dönmediyse de muradımızca,
Seyri takılıp kalmaz ya hep aynı devrana, dert etme.
***
Dert etmeyeceğiz, zaten dert kalmayacak. Gülen yüzler bahar gibi her yeri kuşatacak. İltifat merkezleri kurulacak. Takdir edilmek isteyenler edilecek. Yetersizlik hissedene yeterlilik verilecek. Haklı olmak isteyenlere, “Haklısınız denilecek.” Öz güveni düşük olana öz güven verilecek, saygısı olmayana saygı verilecek. Adabı olmayana adap, insanlığı olmayan insanlık verilecek. Hırsızlar neyin ihtiyacını hissediyorsa verilecek. Doymayanlar doyurulacak, olmadı toprağın en hasıyla doyurulacak. Kaba saba olanlar yontulacak. Hak, hukuk, adalet, nezaket, sevgi her yeri kuşatacak. Bundan sonraki kuşatmalar böyle olacak. Silahlar imha edilip insanlık ihya edilecek. Dünya artık cennet olacak, cehennem hep beraber söndürülecek. Elbette bu kadar saadeti nasıl kaldırırız onu ben de bilmiyorum. Çünkü huzuru ve güzel olanı; adaleti, umudu, güveni, kardeşliği, saygıyı insanlık unutmuş. Bu yüzden atasözümüzde: “Âlim unutmuş kalem unutmamış.” Unutmuyoruz, unutmayız çünkü bu yüzden yazıyoruz. Selam olsun, gerçek insanlığa!..
Şenol Tombaş