Tükendi
Gelince Haber VerTürkiye Cumhuriyeti’ni, çağdaş bir ulus devlet olarak var eden ve bugünlere getiren siyasal birikime, Türk milleti Atatürkçülük adını vermektedir. Birinci Dünya Savaşı sürecinde bir ulus kurtuluş savaşı vererek Türk devletini yoktan var eden örgütlenmenin kurucu önderi Atatürk’ün ilkeleri, düşünceleri, modeli ve metodu günümüze Atatürkçülük olarak yarışmıştır. Her türlü engele, dış baskılara, emperyal müdahalelere ve tüm olumsuz koşullara rağmen Türk ulusunun kurucu önderinin arkasından gitmesi ile günümüzün Atatürkçülüğü oluşmuştur.
Küresel emeryalizmin yeni bir dünya düzenini batının kapitalist sistemi doğrultusunda beş kıtanın haklarına zorla dayattığı bu aşamada, Atatürkçülük anti emperyalist içeriği ile yeniden güncel olmuş ve Türk halkı ile beraber diğer ezilen uluslara yön göstermeye devam etmiştir. Batı emperyalizmine karşı ilk verilen Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başarı ile sonuçlandıran Atatürk ve önce kadrosu, 20. Yüzyıl boyunca tüm sömürgelerin kurtuluş savaşlarına yol göstermiştir. Libya’dan Bangladeş’e, Irak’tan Azerbaycan’a kadar Atatürk’ün eylemi doğrultusunda bir Kemalist hareket arayışı tüm mazlum uluslar düzeyinde canlılık kazanmıştır.
Büyük Ortadoğu Projesi doğrultusunda dünyanın merkezi coğrafyasına emperyalizm el koymaya çalışırken, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi Atatürk ve O’nun Türk ulusuna siyasal miras olarak bıraktığı Atatürkçülük hedef tahtasına oturtulmuştur. Atatürk’ü tarihten silmek, onun eseri olan Türk devletini haritadan çıkartmak doğrultusunda emperyalizm sürekli olarak baskı yapmakta, bazen de açıktan saldırıya geçmektedir. Soğuk savaş sonrasında içine girilen küreselleşme döneminde Türkiye Cumhuriyeti’nin Kemalist yapısı tasfiye edilmek istenmektedir. Anayasa’dan Türk ve Türklük kavramları ile beraber, Atatürk ilke ve devrimlerinin korunması ile ilgili maddelerde çıkarılmaya çalışılmaktadır. Bütün bu ters gelişmeler Atatürkçülüğü günümüzde yeniden güncelleştirmektedir.
Bu kitap, günümüzde Atatürkçülüğün içine sürüklendiği durumu ve olumsuz koşulları çeşitli açılardan ele alarak değerlendirmektedir. Bittiği ilan edilen Atatürk ve Atatürkçülüğün aksine bitmediği, yaşanmakta olan siyasal konjonktürde yeniden canlanarak önem kazandığı, kitabın çeşitli bölümlerinde anlatılmaktadır. Türk ulusu, Ata’sının yolundan yürüyerek geleceğe doğru ilerlerken Atatürkçülük günümüzde yeniden güncelleşerek öne çıkmıştır. Türk Ulusu ve Cumhuriyetin genç kuşaklarının bu doğrultuda bilinç kazanabilmeleri için Günümüzde Atatürkçülük kitabı kaleme alınmıştır. Türk halkının bugünkü bağımsızlık mücadelesine düşünsel katkı sağlayabilirse kitap amacına ulaşmış sayılacaktır.