Tükendi
Gelince Haber Ver“Gönlümün raflarında çiçekler büyüttüm sana. Kavanozlarda reçel ve gelecek için bir parça umut...”
Yeniden hayat bulmaya inanmakla güçleniyor insan. Umut ve dua bizim tek enerji kaynağımız. Düşünsenize kupkuru bir dal ve hemen yan tarafında yemyeşil bir tomurcuk yaşama tutunmaya çalışıyor. Öyle imkânsız ki âdemoğlunun gözüyle yeniden gül açabilmesi. Acıyarak ona bakıyoruz; “Sen artık hiç açmayacaksın” der gibi…
Oysa o tomurcuk, kuru dalın kenarından inatla yemyeşil dünyaya gülümsemeye çalışıyor. “Ben de varım. Hayata tutunuyorum” diyor.
Kuru dal demişken insan denen varlık da böyledir. Derdin var mı sevinmelisin. Bu senin unutulmadığına işarettir. Yakın da büyük ihtimalle çiçekler açacaksın. Çünkü her güzel şey fırtınalardan sonra vücut bulmakta…
Bak gökyüzüne! Gökkuşağı çıkmadan önce gürültü kopmadı mı orada? Yağmurdan sonra açmadı mı papatyalar?
Ben en çok yeni bir günün doğumundan heyecan duymaya başladım. Karanlıkları geride bırakarak leylak rengi bulutların arasından o güneşin her gün bıkmadan, usanmadan nasıl savaşarak yeryüzüne sere serpe serildiğine şahitlik etmek mucizevi bir duygudur elbette…
Kaldır kafanı gökyüzüne bak! Üzülüyorsan çiçekler açacaksın. Üzülme artık. Güzel bir hediyen
var, geliyor yolda. Biz bilmiyoruz ki ne hayırlı hayatımızda, ne hayırsız?