Tükendi
Gelince Haber Ver“Bir gün bizim evdeyken babam, eşim Kemal`e `Oğlum beni Urla`ya, zeytinliğe götür,` dedi. Annem, `Mustafa artık zeytinlik yok, sattın ya,` diye cevap verdi. Babam ısrarla, ‘Evet sattım ama zeytinlerimle vedalaşmak istiyorum, siz benim içimi bilmezsiniz, hiç bir zaman da öğrenemeyeceksiniz,’ diye ikna etti annemi.
Ertesi gün Urla`ya doğru yola çıktık, babamın o çok sevmesine rağmen satmak zorunda kaldığı zeytinliklere ulaştık. Eşim Kemal`e `Oğlum beni aşağıya indir, sen arabaya dön` dedi. Babam bıraktığımız yerde, zeytin ağacına sarılıp ağlamaya başladı. Gözyaşları yanaklarından süzülüp toprağa, ağacın köklerine damlıyor gibiydi. Hepimiz çok üzülmüştük. Bir süre sonra, Kemal babamı alıp arabaya bindirdi, ardından İzmir`e geri döndük.
Zeytinliklerine vedası öyle hüzünlüydü ki bir daha hiç birimiz babama ağaçlarından bahsetmedik.”
Hayatları Girit`te başlayan, Urla`da devam eden; yeni vatanlarına şairlere, ressamlara, yazarlara ilham veren “Gülcemal” gemisi ile gelen mübadil bir ailenin asırlık gerçek öyküsü…
İki ülke, iki kültür, vatan aşkı ve zeytin ağaçları ile bezeli bir ömür ve ardında bıraktıkları…
Unutulmasın diye… Yenilere…
Armağandır.