Tükendi
Gelince Haber VerOsmanlı Devleti, Akdeniz`e hâkim olabilmek için Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren bölgedeki adalara hâkim olma girişimleri başlatmıştır. 1571 yılinda Kıbrıs`ın alınmasından sonra Akdeniz`in Osmanlı hâkimiyeti altına gir- mesinde tek engel, Akdeniz ticaret yolları üzerinde bulunan ve Doğu Akdeniz hâkimiyetini tehdit eden Girit kalmıştır. Venedik`in Akdeniz`deki ileri karakolu ve korsanların sığınma merkezi olan Girit`i almak için fırsat kollayan Osmanlı Devleti, Sümbül Ağa hadisesi sebebiyle Girit üzerine sefer düzenlemiştir. 1645`te başlayan Girit seferi; Venediklilerin Çanakkale Boğazı`nı kapatması nedeniyle adaya asker ve malzeme sevkiyatında yaşanan aksamalar, İstanbul`da çıkan askeri isyanlar ve diğer dış nedenler dolayısıyla 24 yıl sürmüştür. 1669`da Kandiye`nin alınmasıyla sonuçlanan Girit savaşı, Osmanlı tarihinde en uzun süreli harplerden birisi olmuştur.
Yaklaşık çeyrek asır süren Girit`in fethiyle ile ilgili pek çok eser kaleme alınmıştır. Fetihle ilgili kaleme alınan eserlerin çoğu, alınması için en çok uğraş verilen Kandiye muhâsarası ile ilgilidir. Girit`in fethini baştan sona ele alan eser sayısı ise pek fazla değildir. Yeniçeri Kâtibi Hasan Efendi`nin kaleme almış olduğu Tevarih-i Cezîre-i Girid isimli eseri, farklı kaynaklardan aktarma şeklinde de olsa 1645`te başlayıp 1699`da nihayete erdirilen 24 yıl gibi uzun bir süre devam eden Girit seferini başlangıcından sonuna kadar ele alan nadir eserlerden birisidir. Yaşanan bütün olaylar günlük formatında verilmiş, böylelikle Osmanlı tarihinde önemli bir yer teşkil eden Girit harbi konusunda bilgilenmemiz sağlanmıştır. Eserin son kısmında Girit`in adı, coğrafi konumu ve yeraltı kaynakları ile İslam öncesi ve İslam döneminden de bahseden bir bölümün yer alması, eseri Girit tarihi açısından önemli bir noktaya getirmiştir.