Tükendi
Gelince Haber VerGünümüzde hemen her alanda çok yaygın uygulaması bulunan genel işlem koşulları adeta bireysel sözleşme modelinin yerini almıştır. Özellikle zayıf olan tarafın (tüketicilerin veya müşteri kitlesinin) aleyhine öngörülen bu kurallar sözleşme dengesini zayıf olan taraf aleyhine oldukça bozmuştur. Bozulan bu dengenin sağlanması amacıyla genel işlem koşullarının sıkı bir denetime tabi tutulması sosyal hukuk Devletinin ve adaletin gereğidir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki hukukumuzda genel işlem koşulu denetimine ilişkin özel kurallar gecikmeli olarak kabul edilmiştir. Son 60 yıldan beri Avrupa hukukunda var olan denetime ilişkin kurallar maalesef hukukumuza 2003 yılında 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yapılan 4822 sayılı Kanun değişikliği ile tüketicilere yönelik olarak sınırlı biçimde yansımıştır.
Kanun koyucunun bu ürkek yaklaşımı, bu alandaki ihtiyacın büyüklüğünün anlaşılmasıyla cesarete dönüşmüş ve 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı (yeni) Türk Borçlar Kanunu’nda genel işlem koşullarına oldukça ayrıntılı biçimde yer verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’ndan daha önce olmak üzere hukukumuzda ilk defa genel işlem şartlarına ilişkin pozitif düzenlemenin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da 6.3.2003 tarih ve 4822 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası öngörüldüğünü belirtmek gerekir (mülga 4077 sy. TKHK m.6). Ardından 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile benzer düzenleme (6502 sy. TKHK m.5 ve 86) öngörülmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun genel işlem koşullarına (şartlarına) ilişkin pozitif düzenlemeleri (m.20-25) oldukça ayrıntılıdır. Aslında daha ayrıntı içeren Alman Medeni Kanunu hükümlerinden (§305-310 BGB) esinlenilerek alınan hukukumuzdaki kurallarla, mehaz teşkil eden Alman Medeni Kanunu arasında zaman zaman karşılaştırma yapılmıştır.
Uygulamacılara daha yararlı olduğuna inandığımız için ve talep doğrultusunda sistematik eser yerine Kanun maddelerinin şerh edilmesini daha uygun gördüğümüzü belirtmek isterim. Genel işlem koşulları ile şerh konulu kitabımızda, genel işlem koşullarının kısa tarihçesi verildikten sonra, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu düzenlemelerinin madde made şerhine girilmiş; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda genel işlem koşullarının kişi, konu ve zaman bakımından uygulama alanına, unsurlarına ve denetim mekanizmasına yer verilmiştir. Ayrıca Türk Ticaret Kanunumuzda genel işlem koşulları kullanmanın haksız rekabet görülmesi nedeniyle bu konuda da gereken açıklamalar yapılmış, bu üçlü koruma sisteminin yaratabileceği sakıncalara da değinilmiştir.
Kitabımızda gerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa, gerekse yeri geldikçe 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine ve 17 Haziran 2014 tarihli (yeni) Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik hükümlerine karşılaştırma yaparak değinilmiştir. Şerhimiz, daha önce genel işlem koşulları hakkında yayımladığımız iki adet makalenin ve iki adet kitabın yeni konular ve Yargıtay kararları ilavesiyle genişletilmiş halinden ibarettir. Uygulamacılara yardımcı olmak amacıyla yeni Yargıtay kararlarına metin içinde özet olarak ve kitabın sonunda tam metin biçiminde yer verildiği gibi, ilgili mevzuat eklerine ve yabancı hukuk düzenlemelerine çevirileri ile birlikte yer verilmiştir.