Tükendi
Gelince Haber VerBilinmez zaman bağ fırlamasının fazlalığını yeterince kullanmıştım. Bu gerçekten korkunç, alışabileceğimiz hayatlardan değildi. Kaçınılmaz geçmişin geleceğinden kaçamıyorsunuz. Sevgide ölümle tekrar yüzleşmek; kalp ritminin beynime gönderdiği acınası nefes akışı yaşamımı etkileyebilecek türdendi. Felaketleri çeken ben miyim, doğa ana mı yoksa değişime uğrayan bilinmezliklerim mi? Hayat; farklılıklarını kendi planlarında sunuyorken neyin hedefi olduğumu bilmeden ilerliyordum.
Her şeyle savaşıp kazanabilirsiniz. Kaybettiğiniz, kendi zaferinizin ateşkesi olamıyorken bütün nefretim; yaşarken kaybettiğim koşulsuz sevgilerimdi. Canavara dönem ruhumla düşmanlara göre düzenlenmemiş, verdiğim mücadelede hayatta kalabilir miydim? İnsan durup dururken cehennemi çağıran Azrail’in şiddetini arzulayamazdı. O an geldiğinde kesinlikle zaman bağ bedelinin şoku oluyordu. Zaman; farklı mesafelerin, soğuğun sıcakla alakası olmayan hayat ihtimalleri de affetmiyordu.
Sevgisizliği seçim hakkı kabul eden ruhum, nasıl olur da sevmek zorunluluğunda bırakılır? Konu; ailenizse, nasıl sevmekten vazgeçebilirsiniz? Sevdiğinizde kendiniz olamıyorken ya gerçekten sevemezseniz? Sevginin değişkenliği, korku salan kaderimde cehennemin cennetle dalga geçtiği gelecek geçmişin sırrında, ihanetin küçüğü büyüğü olamazdı...