Tükendi
Gelince Haber VerLondra için Soho, New York için Greenwich Village ve San Francisco için North Beach neyse, 1950’lerde Sol Kıyı ya da Latin Mahallesi de Paris için oydu: yazarlar ve sanatçıların buluşup gecelerini konuşarak veya içerek geçirebildiği, pahalı olmayan merkezi bir mahalle. Barınmanın ucuz olduğu ve sakinlerinin gençlerin tuhaf davranışlarına karşı hoşgörülü olduğu bir yer.
St. Germain Bulvarı ve Seine nehri arasındaki küçük caddelerin oluşturduğu labirent, Sorbonne öğrencilerine ev olan düzinelerce küçük ve ucuz aile pansiyonunu barındırıyordu. Paris Üniversitesi yedi yüz yaşındaydı ve öğrencilerin civardaki küçük otellerde yaşaması da köklü bir gelenekti. Bu bölgede Augustins rıhtımındaki Ecole des Beaux Arts’dan Güzel Sanatlar Okulu sanat öğrencileri ve modellerin yanında, küçük avlulara ve yan caddelere gizlenmiş, kuzeye bakan çatı pencerelerinden ayırt edilen atölyeleriyle, çok sayıda tanınmış sanatçı da vardı.
Bohemler ve öğrenciler, eski şehirlilerden oluşan geniş bir çalışan sınıfla yan yana yaşıyordu. Her sabah rue de Buci’deki pazar yerlerini veya Mabillon’daki kapalı çarşıyı dolduran gerçek Parisliler, genç bohemler henüz günün ilk kahvesini içmeden hasılatlarıyla eve dönmüş oluyordu.