Edebiyat eleştirileri genellikle tanıtım bültenlerine dönüştü. Edebi eserlerin derinlemesine ve niteliksel incelemeleri yapılmıyor.Nurullah Ataç’la başlayan, Fethi Naci ile süregelen bir eleştiri ekolü ne yazık ki gelecek kuşaklara devrolmuyor. Fethi Naci’nin büyük bir birikim ve şaşmaz bir üslupla kaleme aldığı Reşat Nuri Romancılığı, Yaşar Kemal Romancılığı Sait Faik Hikayeciliği gibi esaslı edebiyatçı incelemelerine artık rastlamıyoruz. 10 Türk romanıyla başlayıp 50 ve 100 Türk romanına kadar uzayan kapsamlı inceleme kitapları artık yazılmıyor.Ülkemizin yaşadığı toplumsal değişim-dönüşümün edebiyat cephesinden nasıl gözüktüğüne kimse dikkat çekmiyor. Fethi Naci Türk Eleştirisinde bir köşe taşıdır...Dikkatli takip, derin bir birikim, dürüst ama sert bir üslup.Cemaat , lobi, tarikat parti gibi organik ilişkilerden bağımsız sırf edebiyata edebiyat olduğu için sarılan bir anlayış. Edebiyatın gücüne inanmak...Fethi Naci’yi Fethi Naci yapan da bunlar olsa gerek. Fethi Naci Kalpakçıoğlu öldüğünde, Türk Edebiyatının ne kaybettiğini anlamak için.