Tükendi
Gelince Haber VerAlımlama Estetiği bağlamında, Modern Şiirin yaratım sürecinin okurda tamamlandığını , her okurun *kendi * okumasıyla şiiri farklı anlam düzeylerine yerleştirdiğini biliyoruz. Böylesi okurluğun da poetik bir kavrayışa, dilbilim ve anlambilim başta olmak üzere şiirin kurucu öğeleri konusunda asgari bilgiye sahip olması gerekir.
Dil, bir iletişim aracı olmanın çok ötesinde, anlam kurucudur; bu yönüyle de öznenin kuruluşunda etkindir; kendilik bilincimiz dahi dilsel bir kurgudur. Anlam dünyamız, anlamlandırma düzeneğimiz, algı kapasitemiz, seçici ve bütünleyici zihin haritamız vb. dil tarafından kurulur; varlık koşulumuz dildir.Bu nedenle her türlü iktidar biçimi öncelikle dilde açığa çıkarılmalıdır. Anlam, duyum ve algı örüntüleri, gerçeklik sunumları, anlatılar ve konumlandırmalar dilde yapı-söküme alınmalıdır. Buradan: Gündelik dil, verili her türlü iktidar düzeyinin kullanımı sonunda kendini unutmuş, tahrip olmuştur; gündelik hayatın göstergeleri gerçeklikten kopmuştur; insanın insanla, doğayla, tarihle, eşyayla, daha acısı bizzat kendisiyle ilişkisi bütünüyle dilin sanal/kurgusal etkisine açılmıştır. Modern şiir tam da bu noktada bir dilsel kalkışmadır; dilin kendisini hatırlaması, gerçeklikle dil arasında her düzeyde inşâ edilmiş iktidar dizgesinin, verili anlam örüntüsünün bozulmasıdır.
’80 Sonrası şiirinin kurucu isimlerinden, günümüz Türk şiirinin ustalarından Metin Cengiz, şiirini başlangıçtan bugüne böylesi bir dil bilinciyle hep tazelerken, eğitici yazılarıyla ve kitaplarıyla da genç şairlerin ve özellikle de ilgili şiir okurlarının kuramla doğru ilişki kurmalarını sağladı. Bu kitap, duyumsama ve anlamlandırma düzeyinde bir iç-görü olan *Şiirsel Etki* konusunu dil içinden ustaca kuşatmaktadır; dolayısıyla modern şiir okurluğunun koşulu olan sağlam bir poetik eşiktir.
Celal Soycan