Tükendi
Gelince Haber VerBilindiği üzere yüce görevler ve ansızın gelen ağır sorunlar, yorgunluk ve darlıkla birlikte gelir. Bundan sonra nefis dertlerle ve çelişkilerle dolar. Bundan ötürü itminan ve ilmin gelişi nefsin genişlemesini ve rahatlamasını gerçekleştirir. Bu, tam bir bilinç ve istikrarlı bir kavrayışa sebep olmaktadır ki imanın ve ilmin sevinci de budur. Allahu Teâlâ`nın Yunus süresindeki buyruğunda olduğu gibi: "Ey insanlar! Size rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir. De ki: Ancak Allah`ın lütfü ve rahmetiyle, işte bunlara sevinsinler. Bu onların topladıklarından daha hayırlıdır." (Yunus: 57-58)Bu, Kuran`da övülen tek sevinçtir; bu, müminlerin ilim ve itminan ile sevinmesidir. Allahu Teâlâ`nın şu buyruğunda olduğu gibi: "Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa." Başkalarının sevinci ise yerilmiştir, hatta bunlar kıyamet günü Allahu Teâlâ`nın onlara azap etmesinin sebebidir. Allahu Teâlâ Gâfir suresinde onlara azap etme sebebini açıklarken şöyle buyurmaktadır: "Bu, sizin yeryüzünde haksız olarak şımarmanızdan ve aşırı derecede sevinip böbürlenmenizden ötürüdür." (Gâfir: 75) Akıllı kimse hakka tabi olması ve onun üzerinde sabretmesi sonrasında genişlemenin lezzetini bulacaktır. Nimetler bazen başlangıçta verilir, bazen de belirli sıkıntılardan sonra verilir. Örneğin kuvvet nimeti gibi. Bazen Allahu Teâlâ herhangi bir zorluk çekmeden kuluna bunu doğumuyla birlikte verir. Bazen de bu durum, uzun çalışma ve zorluklardan sonra elde edilir. Bunların her birinin üstünlüğü vardır. Eğer bunlardan hangisinin daha üstün olduğu sorulursa; başlangıçta verilenin üstünlüğü şükür ile meydana gelir, aksi halde bu ceza olur. Zorlukla birlikte elde edilenin şükrü ise onu elde etmektir. Allah kimin kalbini başlangıçta hakka açarsa, bu kişinin üstünlüğü bunun şükrünü eda etmesidir, aksi halde daralmaya dönüşür ve fazileti yok olur. Zorluklardan sonra açılmanın gerçekleştiği kimsenin fazileti ise bunu elde etmesidir.
Sonuç olarak her ikisinin de şükür nimeti gerçekleşirse, üstünlük amel iledir, bizzat nimetin kendisiyle değildir. Allahu Teâlâ en doğrusunu bilendir.