Aslında yola çıkarken, bir kurumun tarihinin yazılı bir kaynağa dönüştürülerek ortaya konulması amaçlanmıştı. Ancak çalışma sürecinde görüldü ki; arşivlerin tozlu rafları arasındaki belgeler inceledikçe gün yüzüne çıkarılan sadece Ericsson Türkiye`nin hikayesi değil, bu aynı zamanda bir ülkenin yüzyıllık tarihine ilişkin araştırmalara da yapılmış önemli bir katkı. Bu bir asırlık hikâye, bu ülkenin tarihsel dönüşümünün tanıklığını da içeriyor aslında. Doğrusu bundan heyecan duymamak mümkün değil.
Osmanlı Devletinin son dönemine, İmparatorluksan Cumhuriyet`e geçişe ve Cumhuriyetin 90 yıllık gelişim serüvenine tanıklık eden Ericsson`un bu coğrafyadaki tarihi, bir anlamda Türkiye`nin de yakın tarihine iletişim sektörü üzerinden ışık tutuyor. Bugün pek çok kurumun sahip olmak isteyeceği türden bir şans, bir tanıklık bu.
OsmanlI`dan Cumhuriyet`e ülkenin iletişim teknolojisi alt yapısının kurulmasında ve geliştirilmesinde Ericsson`un önemli bir tedarikçi olarak yer alması, Ericsson adına gurur vericidir.
Bu ülke gibi Ericsson Türkiye de, 120 yılı aşkın süredir elbette çok yol katetmiş ve gelişmiştir. Türkiye artık, G20 içinde yer alan, dünyanın en büyük 16. ekonomisine sahip, hızla büyüyen, gelişen, rekâbet gücünü, teknolojisini, iletişimini mükemmellik düzeyine çıkarmaya çalışan bir ülkedir. Ericsson Türkiye de bugün bu çabaya elden geldiğince destek vermekte ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmektedir.
Bu çalışma, yalnız Ericsson Türkiye`yi değil, Türkiye`nin iletişim teknolojisi tarihini de pek çok yönden aydınlatacak bir nitelik taşımaktadır.
1970`li yıllara değin Türkiye`de kurulan hatların ve tüm altyapı hizmetlerinin %70`ini ve mevcut telefonların çok büyük bir çoğunluğunu temin eden Ericsson`un doğru algılanması, aslında Türkiye`de telekomünikasyonun nereden nereye geldiğini görmek açısından anlamlıdır.
Ericsson, Türkiye`ye telefon ve santral altyapısı işleriyle girdi ancak yıllar içerisinde hizmet ska-lasını farklı düzeylere taşıdı. Bu nedenledir ki bu kitap, telekomünikasyon alanındaki teknolojik gelişmenin Ericsson üzerinden tarihsel iz düşümü olduğu kadar; savaşlar, barışlar, milli mücadele ve devletlerarası ilişkilerle dolu bir yüzyılın Ericsson üzerinden okunması özelliğini de taşımaktadır...