Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim

Er-Risale ve Şerhi

Üretici Liste Fiyatı
2.400,00 TL
1.488,00 TL
%38 İndirim
Kazancınız
912,00TL
Parapuan: 1488
Alışveriş listeme ekle

Tükendi

Gelince Haber Ver
Er-Risale ve Şerhi
Türü : Genel İslam Kitapları
Kapak : Ciltli
Sayfa Sayısı : 1880
ISBN : 9786256855328
Basım Yılı : 2024
Kağıt Tipi : Şamua

İmam Şafiî’nin eserleri arasında er-Risâle’nin el-Umm kadar önemli olduğunu söylemek bazılarına abartılı gelse bile ondan sonra en önemli eserinin olduğunu söylemeye de bu gibi konulara vakıf olanlar arasında kimsenin önemli bir itirazının olacağını sanmıyoruz.  
“er-Risâle” lafız olarak mektup anlamında olup, elinizdeki bu çalışmada hakkında yeterince bilgi sahibi olacağınız üzere İmamın bir vesile ile kıymetli bir arkadaşının sorusuna cevap olmak üzere yazılmış önemli bir eseridir. 
er-Risâle esas itibari ile fıkıh usûlüne dair bir eserdir.
er-Risâle Adlı Eseri Tahkik Ederken Yaptıklarımız:
1. Risâle’nin metni üzerinde yaptıklarımız:

1. er-Risâle metninin çeşitli yazma nüshalarının birbirleriyle karşılaştırılması. Bunlar arasında Şeyh Ahmed Şâkir’in tereddütsüz bir şekilde er-Rabi’ b. Süleyman el-Murâdi’ye ait olduğunu ve onun kendi hattıyla yazıldığını kesin olarak kabul edip itibar ettiği nüsha da vardır. Onun bu kanaati kendisini yalnızca buna itimat etmeye ve buna dayanmaya itmiş bu nüshada diğer nüshalara uymayan ifadeleri -bir nevi zorlama dahi olsa- uygun bir şekilde açıklamaya kalkışmıştır. 
2. Ahmed Şâkir’in asıl nüshası üzerinde yapılmış tashihlere önemseyerek eğilmek. Çünkü bazen bunlar Risâle’nin yazıldığı aynı hat ile kaydedilmiş bazen de farklı bir hat ile kaydedilmiştir. Bu ise kapalı olmayan bir şekilde bunların er-Rabi’’in hattı ile olmadığına delildir. Çünkü bu şu anlama gelir: Bu notları/kayıtları yazanın kendisinden nakil yaptığı bir başka asıl nüshası olmalıdır. “Eğer bu kayıtlar bu nüsha ile nüshalarını karşılaştıran kimselerin kalemi ile kaydedilmişse o zaman bu da onların bu nüshayı asıl olarak değil fer/ikinci derecede bir nüsha olarak değerlendirdiklerinin delilidir. 
3. Bizler bazı yerlerde merhum Şeyh Ahmed Şâkir’in onun itimad ettiği asla dayanarak hazfettiğini gördük. Onun dayanak aldığı esas ise er-Rabi’’in nüshasına muhalefet eden her bir şey sahih değildir ilkesi idi. Bizler ise onun ihmal ettiği/almadığı bazı cümleleri birçok ilim adamının o mesele hakkında Şâfiî’nin kanaatinin bu olduğuna delil göstermek üzere er-Risâle’de yer aldığını açıkça söylediklerini gördük. 
Hepsi bundan ibarettir anlamına gelmemek üzere örnek olarak bunların bazılarını gösterelim: Allame Ahmed Şâkir er-Risâle’nin başlangıcında Nebî’ye (s.a.v) salavat kısmında Şâfiî’nin kendi nüshasındaki şu sözlerini kaydetmekle yetinmiştir: “Nesebi ve ailesi itibariyle en hayırlıları kulu ve rasûlü Muhammed’e …” Kimi ilim adamı da Nebî’ye (s.a.v) rahmet okumanın câiz olduğuna delil göstererek “ve rahime ve kerrame: rahmet buyursun, şan ve şerefini yüceltsin” ibarelerini de eklemişlerdir. el-Kavnü’l-bedi’, s. 101’de olduğu gibi Sehâvî, el-Fetâva el-hadisiye, s. 136’da olduğu gibi İbn Hacer el-Heytemi, Şerhu şifâ, II, 135’de geçtiği gibi Molla Ali el-Kâri; Rûhu’l-meâni, XI, 262’de geçtiği gibi Âlûsi ve daha başkaları bunlar arasındadır.
İşte bu fazlalık onların kaydettikleri şekilde el-Ezheriye Kütüphanesi’nde bulunan İbn Cemaa nüshasından nakledilmiş nüshada ve Chester Beatty (3385) numaralı nüshanın hâmişinde bulunanların aynısıdır.
4. Nüshaları karşılaştırdığımız sırada özellikle Allame Şâkir’in kaydetmediği ya da kendisi kaydetmekle birlikte başkasının kaydetmediği nüshaları diğer âlimlerin er-Risâle’nin naslarından yapmış olduğu nakillerle karşılaştırmaya oldukça gayret gösterdik. Beyhakî, İbnü’l-Esîr, el-Irâkî, ez-Zerkeşî ve bunların dışında özellikle Şâfiî âlimleri ile Mâlikî mezhebine mensup Bâkillânî, Hanefî mezhebine mensup el-Cessâs, Zâhiri mezhebine mensup İbn Dâvûd’un yaptıkları nakillerle ve bunların imama (Şâfiî’ye) itirazları ile de karşılaştırdık. Nitekim az önce sözünü ettiğimiz örnekte yaptığımızın aynısını yaptık ve tahkikin hâşiyesinde bu gibi hususlara dikkat çektik. Bunun değerinin farkına varılarak yararlanılacağını umarım. 
Böylelikle merhum Allame Şâkir’in bu nüshaya itimat etmesi ve diğer nüshaları bir kenara bırakmasının pek isabetli olmadığı anlaşılmaktadır. Özellikle de bu tercihte sika/güvenilik diğer âlimlerin ona muhalefet etmiş olduğu hususlar hakkında bu böyledir. 
5. Allame Abdülgani Abdülhalik’in -Allah’ın rahmeti ona- Şâfiî’nin Ahkâmu’l-Kur’ân adlı eserinin tahkikine de müracat ettik. Onun er-Risâle’deki lafızlarla karşılaştırdıktan sonra bu eserde görülen birtakım metinlere dair düzeltmelerini de kaydettik. Ayrıca onun Allame Şâkir ile ilgili oldukça güzel istidrakleri/değinmediği açıklamaları ve oldukça doğru itirazları vardır.
6. er-Risâle’de zikredilen âyetleri Osmâni mushafın hattı ile kaydettik. Hâmişde/dipnotta ise İmam Şâfiî’nin hocasının kıraati olan İbn Kesîr’in kıraatini seçtik. 
7. Daha önce yapılmış baskıların birçoğundan nassı tesbit yöntemlerinden yararlandık. Bu nüshaları, matbu nüshaların nitelikleri başlığında söz konusu edeceğiz.
8. Fıkraları numaralandırmakta Allame Ahmed Şâkir’in -Allah’ın rahmeti ona- numaralandırma yolunu seçtik. Böylelikle ilgili yerlere kolaylıkla müracaat edilmesini sağladık. 
9. Tahkikde özel bir yol izledik. Böylelikle tahkikin en hayırlı olan niteliklerini bir arada uygulamak istedik. Şöyle ki: Önce nüshaların üzerinde ittifak ettiklerini birinci mertebe ile tesbit ettik. Sonra ikinci mertebede çoğu nüshaların ittifak ettiklerini sonra da diğer nüshalarda yer almayıp bir nüshada yer alanları tesbit ettik. Yüce Allah’a hamd ve sena, Nebî’sine (s.a.v) salât ve selâm ile ashâbı kirâma Allah’ın rızasını dilemek ile alakalı yahut da manâya açıklık getirip ona netlik kazandıran lafızlar müstesna. 
Bundan sonra nüshaların birbirleriyle aynı ya da denk olduğu yerlerde biz bir tercihte bulunarak, farklılığı da ya nüsha farklılığı olarak ya da herhangi bir zorlama ve aşırı gayrete gerek görmeksizin dilde yaygın olan bir şekile göre açıklamaya -yüce Allah’a hamd ile ve onun verdiği başarı ile- çalıştık.
2. Notlandırmadaki çalışma üslubumuz
er-Risâle pek çok yerde kendisine özgü terimleri ile ayrıcalıklı önemli kitaplardan birisidir. Aynı şekilde er-Risâle müellifinden sonra gelenlerin üzerine yapı yükselttiği ilk temel taşı mesabesindedir. Bu ise er-Risâle’nin ihtisar ve iktisar (kısa ve özlü) karakterine sahip olması sonucunu vermiştir. Bundan dolayı bu eserdeki birtakım rumuzları çözmeye ve bazı muhtasar ifadelerini açmaya kendisine yöneltilen birtakım itirazları tartışmaya gerek bırakmıştır. Bundan dolayı bizim çalışmamız aşağıdaki şekli almıştır:
a) Usûle ve fıkıha dair notlar: 
1. Şâfiî’nin kanaatlerini reddeden görüşlerin ona yapılan itirazların tartışılması
2. Bazı meselelerde Şâfiî’nin çeşitli görüşlerinin yahut yollarının ya da mezhebine mensup âlimlerin farklı kanaatlerinin -nadiren tercih yapmakla birlikte- tesbit edilmesi
3. Şâfiî’nin er-Risâle’nin bazı bahislerde zikretmediği bazı meseleleri -tamamını ortaya koymak söz konusu olmaksızın- eklemek
4. Lafızları farklılık göstermekle birlikte manâlarının aynı olduğunu dikkate alarak Şâfiî’nin söz konusu ettiği bazı ıstılahları usûl ilminin istikrar bulmasından sonra usûl âlimlerinin ıstılahları ile karşılaştırmak
5. İmam Sayrafî’nin er-Risâle’ye yaptığı şerhinden usûl kitaplarında yapılmış nakillerden yararlanmak. Çünkü bu şerh şu ana kadar kayıptır.
6. Şâfiî ve onun er-Risâle adlı eseri çerçevesinde hazırlanmış gerek üniversitelerde gerek üniversiteler dışında ortaya konulmuş çok sayıdaki esere de başvurduk.
Ve bunların dışında uzun ve kısa daha başka araştırmalar. Bizler bunlardan İmam Şâfiî’nin pekçok meseledeki görüşünü tesbit etmekte çokça yararlandık.
b. Hadise dair notlar
1. İmam Şâfiî’nin diğer imamlar arasında ayrıcalıklı olduğu hadise dair bazı bahislerin etraflı bir şekilde açıklanması: Âhad hadis, mursel hadisler ile amel etmek, müphem bir şekilde rivâyeti nakletmek vb. bahisler.
2. er-Risâle’de zikredilen hadislerin tahrici. Bunun için de öncelikle Şâfiî’nin yolundan rivâyeti nakletmiş kitaplardan tahric yolunu seçtik. Ondan sonra ise onun yolundan gelmeyenlerin rivâyetlerin tahrici yoluna gittik. Bu usûle uymamayı gerektiren haller müstesnadır ki bunlar da pek azdır.

Dr. Ali Venîs el-Uchûrî 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.