Edebiyat tarihimizin büyük simalarından Şemseddin Sâmi’nin 1878’lerde Emsâl adıyla kaleme aldığı bu eser, "Vecize-Özdeyiş" türünün seçkin bir örneği olup, Doğu-Batı filozof ve fikir adamlarının hikmetli sözlerinden oluşuyor. Edebiyatımızda bu esere benzer bir örnek Cenab Şehabettin’in Tiryaki Sözler isimli eseri olup, üç yüz vecizeyi içerir. Elinizdeki eser ise hayat tecrübesinden alınmış yaklaşık üç bin vecize ve özlü söz içeriyor. Bazı konulardaki bilgilendirici açıklamalar, esere ayrı bir zenginlik kazandırmaktadır. Düzenlenişindeki bu yöntem sebebiyle Şemseddin Sâmi’nin bu eseri, edebiyatımızda özgün bir yere sahiptir.İlk defa günümüz Türkçesiyle okurla buluşan bu özdeyişleri okuyanlar, her bir özdeyişte asırlar boyunca söylenmiş tecrübe ürünü sözlerin güzelliğine, geçmiş devir insanlarının düşünce ufuklarının genişliğine, aradan geçen zamana rağmen insan tabiatının değişmezliğine ve hayatın aslında "tecrübe"den ibaret olduğuna şahit olacak ve geçmiş asırlarda fikrî bir yolculuğa çıkacaktır. Kısa yaşamında uzun emeklerin mahsulü olabilecek çalışmalara imza atmış gazeteci, tiyatrocu, roman yazarı, dilci ve daha birçok özelliği bünyesinde barındıran bu kıymetli edebiyatçımızın ve eserlerinin tanıtılması, genç nesillere ulaştırılması hiç şüphesiz millî bir görevdir.Uzun ve sabır gerektiren bir çalışma sonunda ortaya çıkan bu çalışmanın ne kadar anlamlı bir eser olduğunu, eseri eline alan herkes taktir edecektir. Sadece öğrenci ve meraklılarının değil, toplum hayatının her katmanında görev yapan insanlardan, ev hanımlarına, politikacılardan, işçi ve esnaflara varıncaya kadar herkese hitap edecek hayat tecrübesi niteliğindeki bu özdeyişler tam bir hazinedir. Şemseddin Sâmi’nin ciddi, uzun soluklu ve farklı dillerde yaptığı okumalarının mahsulü olan bu vecizeler, bir kütüphane dolusu kitap karıştırılarak elde edilecek tecrübelerin çekirdeği hükmündedir. Bu düşünce, tefekkür ve tecrübe ziyafetine hepiniz davetlisiniz.