Tükendi
Gelince Haber VerEserin Hazırlanışı Hakkında
Öncelikle, “Neden yeni bir Elmalılı Meâli?” sorusuna, açıklık getirmek istiyoruz:
Yıllarca Türkçe Meâl ve Tefsîrler ile ilgilenmem neticesinde, bende şu kanâ’at hâsıl oldu: Türkçe’de özgün/bağımsız Meâl çalışması -ne yazık ki- yok denecek kadar azdır; bunların en başında da -eksik ve kusurlarına rağmen- Elmalılı Hamdi Yazır’ın Meâl’i (daha doğrusu,Tefsîri’nin Meâl kısmı) gelmektedir.
Elmalılı’nın Meâl-Tefsiri’nden önce hazırlanmış Türkçe Meâllerin büyük çoğunluğu, -Elmalılı’nın da Mukaddime’de işaret ettiği üzere- sırf ticârî kaygılarla ehliyetsiz birtakım kimselere hazırlatılmıştır. Elmalılı’nın Meâl-Tefsîri’nden sonra hazırlanan Türkçe Meâller ise, -genellikle Elmalılı’nın Meâli’ni -müstakil bir Meâl olmamasına rağmen- bir şekilde taklîd etmişlerdir.
Ancak Elmalılı Meâli’nin orijinalinden; -atlamalar, ilâveler, tercüme bozuklukları, dilinin ağırlığı, cümlelerinin mübhemliği, cümle düşüklükleri; âyetler, ifâde ve bölümler arasındaki kopukluklar nedeniyle- yeterli istifâde sağlanamamaktadır; (Elmalılı Meâli’nin sâdeleştirmeleri (!) ise, zâten Elmalılı Hamdi Yazır’a âid olmaktan çıkmışlardır).
Bunlara bir de, -Elmalılı’ya âid Meâl-Tefsîr’in Osmanlıca Yazma nüsha’sının ortaya çıkmasıyla- Matbu nüsha’sının birtakım müdâhalelere ma’rûz kaldığı/budandığı yolundaki iddiâlar eklenince, Elmalılı’nın Meâl ve Tefsîri’nin yeniden yayıma hazırlanması gerektiği kendiliğinden ortaya çıkar.
İşte bu sebeplerden ötürü “Elmalılı Meâli’ni” -Osmanlıca Yazma nüsha ile Matbu nüsha’yı, Meâl ile Mushaf’I karşılaştırarak, anlaşılmadığı veyâ anlamada zorluk çekildiği yolundaki şikâyetleri de dikkate alarak yeniden hazırladık ve notlandırdık.
ERTUĞRUL ÖZALP