Tükendi
Gelince Haber VerBenim Bir Derdim Yanı Sıra da Düşlerim Var
Siyah önlük, beyaz yaka ile girdiğim okul sistemi, "Oynama oğlum" seslenişi ile bana ilk uyarısını verdi. Tek tipleştirme çarkının içinde susmam gerektiği, farklı düşünmemem ve itiraz etmemem gerektiği aşılandı. Kahverengi okul sırasına oturduğumda elimden ilk alınan "oyun"du. Peşi sıra diğerleri geldi; gökyüzünü izlemek, aylaklık etmek, gülmek, konuşmak, aşık olmak, kalem ucu kemirmek, ayağa kalmak, tuvalete gitmeyi istemek, tüm bunlar yasaktı. Öğrencilik başlı başına yasak bir ilişkiydi ve tek taraflıydı. Dışarı bakmayalım da dikkatimiz dağılmasın, diye sınıf pencerelerine siyah el işi kâğıtları tutturulurdu. Bu toprakların eğitim sisteminde öğrenci olmak demek, ezen-ezilen ilişkisi içinde yıllar boyunca ezilen rolünün pekiştirilmesi demekti, boyun eğmekti. Bu eğitim sistemiyle geçmişten gelen, ucu çocukluğa dokunan bir derdim var benim. Sataşıp gitmek de değil benim yöntemim, yerine bir şey koymaya çalışmak. Eğitimi dönüştürmenin yolunun eğitim adına söz söylemek olduğuna inananlardanım. Sözlerimize yeni sözler eklenmesi dileğiyle...