...Bir gün, karı-koca tapınağın eşiğinde güneşlenirken, birbirlerinin kollarından yeşil dallar, yeşil yapraklar fışkırdığını görürler. Ayakları toprağa gömülmekte, gövdelerini kabuk sarmaktadır. Kollarını birbirlerine dolayıp vedalaşırlar. Baukis, "Can yoldaşım sen bir çınar ağacı oluyorsun,"der. Philemon Tanrıları anımsayıp gülümser; "Sen de ıhlamur ağacı" diye yanıtlar. Çok geçmeden birbirlerine sarılı iki ulu ağaç olurlar. Biri çınar, diğeri ıhlamur ağacı olurlar.Efsaneler, bu topraklarda binlerce yıl yaşamış uygarlıkların bizlere bırakmış olduğu kültürel mirastır. Bu kültür mirası, geçmişin bugünle bağlarını kuruduğu gibi, bugünün de gelecekle bağlarını kuran birer kültür köprüleridir. Bizler, bu kültür mirasını, geleceğe aktardığımız sürece bu mirasa sahip çıkmış oluruz.Anadolu kültür ve uygarlığına ilgi duyanların bu çalışmayı beğeniyle okuyacaklarını umuyorum. -Recep S. Tatar-