Tükendi
Gelince Haber VerHüseyin Vassâf Bey XX. asrın başlarında yaşayan, bize tasavvuf tarihi ve mutasavvıflarla ilgili 30’dan fazla eser bırakan bir mutasavvıftır. O, 1925 senesinde tekkeler kapandığında Kasımpaşa Uşşâkî Tekkesinin postnîşiniydi. Tekkelerin kapanması ve 1928’de harf inkılabının gerçekleşmesiyle hepsi de birbirinden kıymetli olan eserleri ne yazık ki yeni harflere aktarılıp basılamamıştır. 1929 senesinde dünyadan göçen Vassâf, eserleri ailesi tarafından Süleymaniye Kütüphanesi’ne devredildikten sonra araştırmacıların dikkatini çekmiş ve ilk olarak Sefîne-i Evliyâ ve Gülzâr-ı Aşk’ı ile gündeme gelmişti. Merhum müellif ve-fatının 83. yıldönümünde bu sefer de en önemli eserlerinden birisi olan Dîvân’ı ile okuyucunun karşısına çıkmaktadır. Divan, belgesel şiirlerinden dolayı fevkalade önemlidir. Zira o, adı bilinen veya bilinmeyen pek çok kişi ve konu hakkında manzumeler kaleme almış, tarihler düşürmüş, adeta şiirle tarihe dipnotlar düşmüştür. Şiirlerinin büyük bir bölümünde uzak ve yakın dönem İslam mutasavvıflarını, sufî terminolojisini, adap ve erkân konularını, sosyal problemleri ele alan Vassâf’ın Tahirü’l-Mevlevî, Ahmed Remzî Dede, Mehmed Şemseddin-i Mısrî, Ali Behcet Efendi, Mehmed Alî Aynî, İbnü’l-Emîn Mahmûd Kemâl Bey, Mehmed Besîm Bey, Abdülbâkî Efendi, Hazmî Efendi, Mustafa Sâfî Efendi (vb.) gibi zatların yakın dostu olduğunu ve yazdıklarının bu zevatla doğrudan ilgili olduğunu bilmemiz, Onun önemini anlatmaya yeterli olacaktır.