Tükendi
Gelince Haber VerGündelik yaşam pratiklerinin bir parçası olan sosyal medya, teknolojinin de gelişimine paralel olarak, giderek daha da önem kazanmaktadır. Toplumsal hayatın dönüşümünde tüm diğer paradigmalar kadar etkilidir. Özellikle artık hemen herkesin en az bir sosyal medya uygulamasını aktif olarak kullandığı düşünüldüğünde, sosyal medyanın etkisinin büyüklüğü de daha anlaşılır olmaktadır. Teknolojinin sağladığı mobilizasyon, kamusal alanın da mobilleşmesini sağlamıştır. Sosyal medyanın yeni bir kamusal alan oluşturduğu fikrinden hareketle bu yeni kamusal alanın görece daha özgür, herkesin katılımına açık, demokratik, eşitlikçi olduğunu söyleyebilmek mümkün olduğu kadar tartışmaya da açıktır. Toplumsal cinsiyet perspektifinden bakıldığında da eşitsizliklerin sosyal medya aracılığıyla nasıl yeniden üretildiğini ortaya koymak önemlidir. Bu kitapta ele alınan temel başlıklar sosyal medyada toplumsal cinsiyet ve kamusal alan temsiliyeti bağlamında çift yönlü olarak tasarlanmıştır. Bu yaklaşım bağlamında yapılan araştırmada; sosyal medyanın toplumsal cinsiyeti yeniden üreten paradigmaları ile eşitlikçi bir kamusal alan idealinin sosyal medyayla mümkün olup olmadığını değerlendirmek ve sosyal medyanın yarattığı varsayılan direniş imkanının kullanıcı nezdinde nasıl algılandığını ortaya çıkarmak amaçlanmıştır.