Tükendi
Gelince Haber VerHukuk sistemimizde bir kimse iki yoldan mirasçı olabilir. Ya kanunun belirlediği esaslara, ya da mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarrufu ile mirasçılığı kazanır. Açıklanan mirasçılığa kazanma şekillerine göre, mirasçılar yasal/kanuni mirasçılar ve mirasbırakan tarafından alınan bir ölüme bağlı tasarrufla iradi/ atanan/mansup mirasçılar olmak üzere iki gurupta toplanmaktadır. Kanunun belirlediği esaslara göre mirasçılık sıfatını kazananlara yasal/kanuni mirasçılar, mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarrufu ile mirasçılığı kazananlara da, iradi/atanmış/mansup mirasçı denilmektedir.
Devlet tüzel kişiliği de, açıklanan iki yoldan mirasçılık sıfatını kazanır. Medeni Kanunumuzun 494–500. maddelerinde yazılı, kendisinden önce gelen hiçbir yasal ve mirasbırakan tarafından atanmış mirasçının bulunmaması halinde Devlet yasal mirasçı sıfatını alır. Diğer yasal mirasçıların veya atanmış mirasçının bulunması durumunda, Devletin yasal mirasçılığı söz konusu olamaz. Ancak; mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarrufu ile (vasiyetname veya miras sözleşmesi ile) atanmış mirasçı sıfatını kazanır.
Kitabımız, Devletin yasal ve atanmış mirasçılığına ilişkindir. Devletin mirasçılığının anlaşılması bakımından, mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirasının Devlete intikali dört bölüm halinde hazırlanmıştır Birinci bölüm, “ Miras hukukunun konusu ve temel kavramlar”, ikinci bölüm, “Devletin mirasçılığı”, üçüncü bölüm, “Türkiye’de ölen yabancıların mirası” ve dördüncü bölümde de, “Miras sebebiyle Devlete intikal eden taşınmazların zilyetlikle kazanma yasağı”. Ayrıca bu bölümler, kendi içlerinden konu başlıkları dikkate alınarak ayrımlara tabi tutulmuşlardır.
Doktrinde ileri sürülen fikirlere ve uygulamayı yön veren YİBK, HGK ve Yargıtay Özel Daire kararları, kitabın hacımı göz önünde tutularak, işlenen konuların altına işlenmiş, ortak bilgiler ilgili bölümlere yollama yapılmak suretiyle okuyucuya kolaylık ve incelemede birlik sağlanmaya çalışılmıştır.
Devletin mirasçılığı, miras hukukunun en az işlenmiş sınırlı olan bir bölümüdür. Bu nedenle çalışmamız, ortaya çıkan tüm sorunları ve çözüm yollarını karşılamayabilir. Okuyucu ve uygulayıcıların eleştiri ve önerileri, bize ışık tutacak ve eksikliklerin giderilmesinde yardımcı olacaktır.